Son günlerde siyasi partiler, ittifakla Anayasanın değiştirilmesi gerektiğini kamuoyuna açıklıyorlar.
Ancak, ilkelerde birleşemiyorlar. Bir hukukçu olarak ben de Anayasanın yeniden yazılması ve kabul edilmesi gerektiğine inanıyorum. Anayasa, değiştirilmeden önce, kamuoyunun fikrinin alınması çok önemlidir. Mevlana, “Her solukta yeni bir dünya kurulur. Dün dünde kaldı cancağızım! Bugün yeni şeyler söylemek lazım.” Derken, yeniyi üretmenin gerekliliğine işaret etmiştir. Anayasanın neden yeniden yazılıp kabul edilmesi gerektiğini okuyucularıma aktaracağım gibi, Anayasada olmayan ancak olması gereken maddeleri de sıralayacağım. Bilindiği üzere, Anayasa, diktatör 4 generalin isteği doğrultusunda, emir ve talimata uyma karakterini taşıyan birkaç profesörün, diktacı generallerin isteği üzerine hazırlandığından ve diktatör rejime imkân tanıdığından değiştirilmelidir.
1- Yürürlükteki Anayasa, çoğunluğun azınlığa tahakkümünü içeren, farklılığı ( farklı fikirleri ) tanımayan hükümler içermektedir. Georges Clemenceau, “ Konuşan ülkelerde zafer, susan ülkelerde utanç vardır.” Demiştir. Parlamento da en az 100 milletvekili tarafından kanun teklifi verilirse, bu teklif en az 3/1 milletvekili tarafından kabul edilirse, teklif kanunlaşır hükmü Anayasada yer almalıdır.
2- Yürürlükteki Anayasa, düşünceyi açıklama özgürlüğünü sınırlamaktadır. Olağanüstü Hal ilanlarında, idareye, demokrasi ile bağdaşmayan haklar tanımakta, kanun hükmünde kararnameler marifetiyle idare temel hak ve hürriyetleri sınırlandırmaktadır. Özellikle kanun hükmündeki kararname çıkarma yetkisi kötüye kullanılmış, birçok hak ihlalinde bulunulmuştur. Anayasa’ya kanun hükmünde kararname, savaş halinde ve olağanüstü hal ilanını gerektiren durumlarda çıkarılabilir. Olağanüstü hal ilanında, ancak bu halin ilanını gerektiren nedenler için kanun hükmünde kararname çıkarabilir. Özel hukuka ait konularda kanun hükmünde kararname çıkarılamaz. Kanun hükmünde kararnameler en geç 10 gün içinde meclise sunulur. Kanun hükmündeki kararnameler yargı denetimine alınmalıdır. Meclisin salt çoğunluğu kanun hükmünde kararnameyi onaylamaz ise kararname geçmişe etkili olarak ortadan kalkar.
3- Erklerin bağımsızlığı, su gibi ihtiyaçtır. Yasama, yürütme ve yargı ayrı ayrı erklerdir. Eldeki anayasa, yürütmenin yargıya ve yasamaya tahakkümünü sağlamaktadır. Yargının bağımsız ve tarafsız olması gerekir. Yargı tarafsız ve bağımsız olmaz ise, adalet ortadan kalkar. Üstünlerin hukuku doğar. Anayasanın 19.maddesi değiştirilmelidir.
4- Cumhurbaşkanlığının tek başına yapacağı işlemlerin, yargı denetimi dışında tutulması
( Anayasa 105/2, 125/2) hukuk devleti ilkesi ile bağdaşmaz.
5- Yüksek Askeri Şura Kararlarının yargı denetimi dışında bırakılması hukuk devletinde düşünülemez. Hâkimler ve Savcılar Kurulu, Hâkimler Kurulu ve Savcılar Kurulu olmak üzere ikiye ayrılmalıdır. Bu kurulların verdiği kararlar yargı denetimine tabii tutulmalıdır.
6- Memurlar haklarında uyarma, kınama ile ilgili disiplin cezalarının yargı denetimi dışında bırakılması( Anayasa 129/3 ) doğru değildir.
7- Anayasanın geçici 15.maddesinin kaldırılmasına rağmen, Anayasa Mahkemesi’ne iptal davası açılması ve diğer bireysel davalar açılması her zaman mümkün olmalıdır. Zamanaşımı süresi konulmuş olması hak arama özgürlüğüne aykırıdır.
8- İnanç, düşünce, bilim-sanat özgürlükleri gibi temel hak ve özgürlükler hiç sınırlandırılmamalıdır. “Başörtüsü taktığı nedeniyle veya kıyafeti nedeniyle hiçbir kadın ayrımcılığa tabi tutulamaz.” Cümlesi anayasada yer almalıdır.
9- Memurlara belirli sınırlar dâhilinde toplu sözleşme ve grev hakkı tanınmalıdır.
10- Çocuğa ya da bedenen veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı, gebe olduğu bilinen kadına karşı, tecavüze uğrayan kişiye karşı, canavarca hisle ve eziyet çektirilen kişiye karşı, kasten öldürme suçu işlenirse, idam cezası verilir. Hükmü anayasaya getirilmelidir.
11- Milletvekili seçimleri 2 dereceli olmalıdır. Milletvekilleri’nin seçimi, siyasi parti genel başkanlarının ataması ile olmamalıdır.
12- Türkiye Büyük Millet Meclisinin görev ve yetkileri, kanun koymak, değiştirmek ve kaldırmak; bütçe ve kesin hesap kanun tekliflerini görüşmek ve kabul etmek; para basılmasına ve savaş ilânına karar vermek; milletlerarası antlaşmaların onaylanmasını uygun bulmak, Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tam sayısının beşte üç çoğunluğunun kararı ile genel ve özel af ilânına karar vermek ve Anayasanın diğer maddelerinde öngörülen yetkileri kullanmak ve görevleri yerine getirmektir. Anayasa’nın 87.Maddesi bu şekilde değiştirilmelidir.
Bu konuya gelecek yazımızda devam edeceğiz…
13- Türkiye Büyük Millet Meclisi; meclis araştırması, genel görüşme, meclis soruşturması ve yazılı soru yollarıyla bilgi edinme ve denetleme yetkisini kullanır.
Meclis araştırması, belli bir konuda bilgi edinmek için yapılan incelemeden ibarettir. Genel görüşme, toplumu ve Devlet faaliyetlerini ilgilendiren belli bir konunun Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda görüşülmesidir.
Meclis soruşturması, Cumhurbaşkanı yardımcısı ve bakanlar hakkında 106 ncı maddenin beşinci, altıncı, yedinci fıkraları uyarınca yapılan soruşturmadan ibarettir.
Yazılı soru; yazılı olarak en geç onbeş gün içerisinde cevaplanmak üzere milletvekillerinin, Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlara yazılı olarak soru sormalarından ibarettir.
Meclis araştırması, genel görüşme ve yazılı soru önergelerinin verilme şekli, içeriği ve kapsamı ile araştırma usûlleri Meclis İçtüzüğü ile düzenlenir. Anayasa’nın 98. Maddesi bu şekilde düzenlenmelidir.
14- Cumhurbaşkanı, kırk yaşını doldurmuş, yüksek öğrenim yapmış, milletvekili seçilme yeterliliğine sahip, Türk vatandaşları arasından, doğrudan halk tarafından seçilir.
Cumhurbaşkanının görev süresi beş yıldır. Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir. Anayasa’nın 101. Maddesinin 1 ve 2.fıkraları, şeklinde düzenlenmelidir.
15- Hâkimler ve Savcılar Kurulu, mahkemelerin bağımsızlığı ve hâkimlik teminatı esaslarına göre kurulur ve görev yapar.
" Hâkimler ve Savcılar Kurulu on üç üyeden oluşur; iki daire hâlinde çalışır. Kurulun, üç üyesi birinci sınıf olup, birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş adli yargı hâkim ve savcıları arasından, bir üyesi birinci sınıf olup, birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş idari yargı hâkim ve savcıları arasından Cumhurbaşkanınca; üç üyesi Yargıtay üyeleri, bir üyesi Danıştay üyeleri, beş üyesi nitelikleri kanunda belirtilen yükseköğretim kurumlarının hukuk dallarında görev yapan öğretim üyeleri ile avukatlar arasından Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından seçilir. Öğretim üyeleri ile avukatlar arasından seçilen üyelerden, en az ikisinin öğretim üyesi ve en az üçünün de avukat olması zorunludur. Kurulun Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından seçilecek üyeliklerine ilişkin başvurular, Meclis Başkanlığına yapılır. Başkanlık, başvuruları Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona gönderir. Komisyon her bir üyelik için üç adayı, üye tam sayısının üçte iki çoğunluğuyla belirler. Birinci oylamada aday belirleme işleminin sonuçlandırılamaması hâlinde ikinci oylamada üye tam sayısının beşte üç çoğunluğu aranır. Bu oylamada da aday belirlenemediği takdirde her bir üyelik için en çok oyu alan iki aday arasında ad çekme usulü ile aday belirleme işlemi tamamlanır. Türkiye Büyük Millet Meclisi, Komisyon tarafından belirlenen adaylar arasından, her bir üye için ayrı ayrı gizli oyla seçim yapar. Birinci oylamada üye tamsayısının üçte iki çoğunluğu; bu oylamada seçimin sonuçlandırılamaması hâlinde, ikinci oylamada üye tam sayısının beşte üç çoğunluğu aranır. İkinci oylamada da üye seçilemediği takdirde en çok oyu alan iki aday arasında ad çekme usulü ile üye seçimi tamamlanır.
Üyeler dört yıl için seçilir. Süresi biten üyeler bir kez daha seçilebilir. Kurul üyeliği seçimi, üyelerin görev süresinin dolmasından önceki otuz gün içinde yapılır. Seçilen üyelerin görev süreleri dolmadan Kurul üyeliğinin boşalması durumunda, boşalmayı takip eden otuz gün içinde, yeni üyelerin seçimi yapılır. Anayasa’nın 159. Maddesi’nin ilk fıkraları bu şekilde düzenlenmelidir.
16- Anayasa Mahkemesi, kanunların, Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün Anayasaya şekil ve esas bakımlarından uygunluğunu denetler ve bireysel başvuruları karara bağlar. Anayasa değişikliklerini ise sadece şekil bakımından inceler ve denetler. Ancak, olağanüstü hallerde,ve savaş hallerinde çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin şekil ve esas bakımından Anayasaya aykırılığı iddiasıyla, Anayasa Mahkemesinde dava açılamaz. Anayasa Mahkemesi Cumhurbaşkanını, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanını, Cumhurbaşkanı yardımcılarını, bakanları, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay,Başkan ve üyelerini, Başsavcılarını, Cumhuriyet Başsavcıvekilini, Hakimler ve Savcılar Kurulu ve Sayıştay Başkan ve üyelerini görevleriyle ilgili suçlardan dolayı Yüce Divan sıfatıyla yargılar. Anayasa’nın 148. Maddesi, şeklinde düzenlenmelidir.