Ali Fuat TÜRKGELDİ  o gün yaşananları  şöyle aktarır:”

  Talat Bey,  hal günü sabahleyin şeyhülislam ile  Fetva Emini  Nuri Efendi’yi   Mecli-si Mebusan’a  götürmek üzere  bizzat evlerine gitmiş, meclise gelmelerini bildirmiştir. Fetva Emini Nuri Efendi  fetva  vermek yetkisinin kendisinde olmadığını , bu görevin şeyhülislama ait olduğunu  mazeret gösteriyordu.  Talat bey, itirazları kabul etmeyerek zorla götürmüştür. Sonra da şeyhülislama giderek onu da davet etmiştir. Şeyhülisman ın; “ Ben hastayım gidemem” diye mazeret bildirmesiyle ; Talat Bey, “Neniz var?” diye sorunca , şeyhülislamın: “ İdrarımı tutamıyorum” diye cevap vermiş,  Talat Bey de: “ Efendi, bu iş bu hale geldikten sonra  donuna da işesen  ben seni zorla alıp götürürüm, ördeğini de yanına al” diyerek onu da meclise götürmüştür”.

   İttihat v e Terakkinin masonlukla suçlandığını biliyoruz.Prof Dr. Hasan BABACAN;  “masonluğun İttihat ve Terakki üzerinde  bazı etkileri olmuşsa da , İttihat ve Terakki- Masonluk ilişkisinde  başlıca etki,  mason localarının , istibdat ortamında  özgürlükçülere güvenli bir çalışma ve örgütlenme  ortamı sağlaması olmuştur.Yani, daha çok  İttihatçıların  masonluğu  araç olarak kullanmaları söz konusudur. Makedonya ve çevresinde gelişen  Melamilik tarikatı da  hareketin yayılma yollarından birini teşkil etmiştir. İttihat ve Terakkinin Selanik ocağının gelişmesinde  mason locası etkin olurken, Manastır ocağının gelişmesinde  Melami tarikatı etkili olmuştur.” Şeklinde açıklamaktadır.

                Mecliste oy birliğiyle alınan  hal kararının alınmasından sonra  Sultan II.Abdülhamit tahttan indirilir ve  yerine Sultan Mehmet Reşat’a da  cülusunu bildirmek üzere  mecliste iki komisyon seçilir.Ayandan eski bahriye Nazırı Arif Hikmet Paşa ve Aram Efendi, mebuslardan Draç mebusu Esad paşa ve Selanik mebusu Emanuel Karasu’dan oluşan  birinci heyet , Yıldız’da  Sultan II.Abdülhamit’e  hal edildiğini bildirmek üzere görevlendirilir. Yine ayandan  Gazi Ahmet Muhtar Paşa , Mebuslardan Talat Paşa, Mustafa Asım Efendi  ve Agop  Babikyan Efendi ve Aristidi Paşa da Beşiktaş( Dolmabahçe) sarayında bulunan  Mehmet Reşat’ın yeni görevini  tebliğe ve padişahlığını  tebriğe tayin edilirler. Talat Paşa Dolmabahçe’de Sultan Reşat’a: “ milletin arzusu üzerine saltanat makamına getirildiniz.” der. Sultan Reşat ise: “ Milletin arzusunu kabul ederim. Çocukluğumdan beri milletin mutluluğundan başka  bir şey düşünmedim. Allahın yardımıyla memleketin saadeti için çalışacağım. Hür milletin ilk hür padişahı olmakla iftihar ediyorum”. diyerek  vazifesini kabul ettiğini bildirir.

                 1908 yılı ağustos ayı başlarında  İngiltere Parlamentosunun daveti üzerine  17 kişilik bir heyet İngiltere’ye gider. Kral Edvard ve ailesinin de bulunduğu  toplantılara katılır. Bu heyete Talat Paşa’nın başkanlık ettiğini görüyoruz. Bu gezide Talat Paşa  İngiltere’ye ittifak önerisinde bulunur. Ancak kabul görmez. Talat Paşa İngiltere’de iken dahiliye  Nazırlığına tayin edildiğini öğrenecektir. Daha sonra istifa edecektir.

                 Balkan harbinin çıkması ile birlikte Talat Paşa  gönüllü olarak orduya katılmıştır.Balkan savaşlarında Bulgarlar Çatalca’ya kadar ilerler. Tarihimizde büyük kabine olarak bilinen  Ahmet Muhtar Paşa kabinesi görevden ayrılarak yerine Kamil Paşa  göreve gelir ve gelir gelmezde İttihatçı avına başlar.  Yakalayabildiklerini Bekirağa bölüğüne kapatmıştı. Kaçanlar ise  yurt dışına çıkıyordu. Edirne’nin Bulgarlara verilmesine tepki olarak  baskınla hükümet değiştirilmek istenir. Baskın  23 Ocak 1913 günü yapılır. Harbiye Nazırı Nazım bey vurulur.Kamil Paşa  istifa eder. Enver Paşa bu istifayı saraya götürür ve  yerine Mahmut Şevket Paşa sadrazam yapılır. Ancak Mahmut Şevket Paşa  5 ay sonra 11 Haziran 1913’te  bir grup suikastçının saldırısı sonunda  Divanyolu’nda öldürülür. Said Halim Paşa 12 Haziran 19134’ye sadrazam olur. İttihat ve Terakki’de ilk defa  kendi kabinesini kurmuş olacaktır. Talat Paşa ve Enver Paşa’nın büyük çabaları sonunda Edirne geri alınır.