Kırşehir, Cumhuriyet hükümetlerinin gadrine uğrayan cezalandırılan bir şehirdir.

Kırşehir 1867 yılında bucak, 1869 yılında ilçe, 1870 yılında sancak olmuş. Avanos, Mecidiye, (Çiçekdağı,)Keskin ilçeleri Kırşehir’e bağlanmıştır Kırşehir 1924 yılında il olmuştur. CHP hükümetleri zamanında, Kırşehir yatırımdan mahrum kalmıştır. Ancak, esas darbeyi demokrat partiden almıştır. 20.07.1954 tarihinde kabul edilen 6429 sayılı kanun ile Nevşehir il, Kırşehir de ona bağlı bir ilçe haline getirilmiştir. Neden? 2.05.1954 yılında yapılan seçimlerde, Kırşehir demokrat partiye milletvekili vermemiş, beş milletvekilini cumhuriyetçi millet Partisi ne vermiştir. Bu duruma kızan Adnan Menderes ve Celal Bayar, Kırşehir ilini ilçe yaparak cezalandırmışlardır. 1 Temmuz 1957 tarihinde kabul edilen 7001 sayılı kanunla Kırşehir tekrar il yapılmış, ancak daha önce kendisine bağlı olan Hacı Bektaş, Avanos, Keskin İlçelerini kaybetmiş, çok büyük mağduriyete uğratılmıştır. 1960 ihtilalinden sonra kurulan partiler iktidar olmuşlar, ancak Kırşehir’e hak ettiği değeri verip sanayi şehri olmasını sağlamamışlardır. Kırşehir’in seçtiği milletvekilleri de yeterince çalışmamışlar, Kırşehir’in köy konumunda kalmasına göz yumuşlardır. KIRŞEHİRLİ ise, bağrından çıkan müteşebbis insanları meclise göndermemiş, siyaset uğruna Osman Bölükbaşı’nı ve yetersiz, etkisiz kişileri TBMM ye göndermiş, onlarda Kırşehir için yeteri kadar çalışmamışlar Her yere kara tren gidiyor. Ama Kırşehir’e bir türlü gelmiyor. Küçücük illere çok büyük yatırımlar yapılıyor Kırşehir mahrum bırakılıyor. 

Kırşehir neden sanayileşmemiştir?
1-Yukarıda Kırşehir’in 1870 yılında sancak olduğunu, 1924 yılında da il olarak tescil edildiğini belirtmiştim. Kırşehir Selçuklu devletleri zamanında ve Osmanlı imparatorluğu döneminde gelişmiş meşhur bir şehirdi. Sanatta, ticarette çok mahir insanların yetiştiği, İlim ve irfan sahiplerinin yerleştiği bir şehirdi. Gerek Selçuklular zamanında ve gerekse Osmanlılar döneminde buradan yetişen insanlar Rum illerinde İslam dinini yaymak üzere görevlendiriliyorlardı. Osmanlı İmparatorluğu’nun kuruluşunda, Osman beye yol gösteren ona fikirlerini çekinmeden aktaran büyük âlim Şeyh Edebali onlardan biriydi. Tarihi şan ve şerefle dolu bu şehir neden geri bırakıldı?1-Kırşehir bürokratlar yetiştirmiş ama bunlar Kırşehir’e hizmet üretmemişler, bürokraside iyi bir yere gelmek, siyasetçilere yaranmak için mücadele etmişlerdir. Öyle ki 1960 ihtilali sonrasında kurulan yüksek adalet Divan’ında, Menderes ve arkadaşları yargılanmışlardır. İsnat olunan eylemlerden birisi de, neden il olan bir şehri, sırf siyasi düşmanlık nedeniyle ilçe yaptınız? İdi, Menderes bu soruya verdiği cevapta, ”Kırşehir’i ilçe yaparak fahiş bir hata yaptık.” Demiştir. Bu mahkemede yargılama devam ederken, 20 Kasım 1961 tarihinde adalet bakanlığı görevine gelen Sahir Kurutluoğlu, Kırşehir için görevine yapmamış, ya da yaptırılmamıştır. Devletin, Kırşehir’e haksız fiil de bulunduğu apaçık ortadadır. Sahir Kurutluoğlu devlet aleyhine ,”neden Kırşehir il iken ilçe yapıldı, bundan mütevellit Kırşehir çok büyük zarar gördü.” Diye Bir davanın açılmasını sağlamadı. O tarihte, KIRŞEHİRLİ hukukçular bu konuyu neden gündeme taşımadı. Devletin başbakanı “Kırşehir’i ilçe yapmakla büyük hata yaptım.” Diyor bizim adalet bakanımız bu beyanı esas alarak, Danıştay’a tazminat davası açılması İçin O tarihte avukat olan KIRŞEHİRLİ bir hemşerisini uyarmıyor? KIRŞEHİRLİ hukukçular o zaman neden bu konuya el atmıyor? KIRŞEHİRLİ ileri gelenler neden memleket mücadelesi vermiyor? “Sahipsiz olan vatanın batması haktır. Sen sahip olursan bu vatan batmayacaktır.” Kırşehirliler olarak üzülerek belirteyim ki memleketimize sahip çıkmadık, çıkamıyoruz. Birlik olacağımız yerde, birbirimizle didişmekle meşgulüz. 
Yüksek adalet Divan’ında, Menderes ve arkadaşları haklarında açılan davanın yargılaması devam ederken, KIRŞEHİRLİ olan Sahir Kurutluoğlu, 20 Kasım 1961 tarihinde Adalet Bakanlığı görevine getirilmiş, Bu görevini 25 Haziran 1962 tarihine kadar sürdürmüştür. Sahir Kurutluoğlu, Kırşehir’e haksız fiilde bulunulduğunu göre göre, Kırşehir’e olan bağlılığını gösterme cesaretinde bulunamamış. Kabine toplantısında kalkıp madem Kırşehir’in ilçe olmasının haksız fiil olduğunu kabul ediyorsunuz Menderes’i yargılıyorsunuz o zaman, Kırşehir’in kazanılmış hakkı olan ilçe olmadan önceki İlçelerin Kırşehir’e verilmesi gerektiğini, ayrıca il iken ilçe yapılmasından mütevellit çok büyük zarara uğratıldığını, bu zararlarının da tazmini gerektiğini, bu taleplerinin yerine getirilmemesi halinde, bakanlıktan istifa edeceğini ifade etmediği gibi, Danıştay’a dava açılmasının sağlanması bakımından o tarihte KIRŞEHİRLİ Hukukçuları bürokratları toplayarak onları dava açmaları yönünde tavsiyede bulunmamış, Kırşehir’in hakkının yenilmesine göz yummuştur. Sadece İhmalkârlık yapan o değil. o tarihte; bürokrat, avukat, savcı ve hakim olan tüm Kırşehirler vebal altındadır. Torunlarımızın ve bizlerin hakkı yenmiştir. Devlet borçludur. Son seçimden iki seçim önce Kırşehir iki milletvekili ile temsil ediliyordu bu milletvekilleri bir treni bile Kırşehir’e getirmediler. Bir bacayı dahi tüttüremediler.