Ülkenin ve şehrimizin geleceğini betonlara gömüyoruz.

Tarım alanlarını hoyratça taşlaştırıyoruz.
Şehirleşiyoruz diye gökdelenler dikiyoruz.
Verimli toprakların üzerini betonlarla süslüyoruz.
Köyleri boşalttık tarımı da yok ediyoruz.
Anadolu’nun verimli topraklarına ucube konutlar yapıyoruz.
Ülkenin her yerinde aynı betonlaşma son hızıyla sürüyor.
İnsanların geleceğini beton duvarlar arasına doldurmaktayız.
Kırşehir yıllar öncesinde verimli topraklarının üzerinde yeşil şehirdi, bugün beton bloklar yükseldi.
Şehrin bağları, bahçeleri verimli toprakları her geçen gün beton oluyor.
Bağlı bahçeli konaklar yıkılıyor yerlerine soluk alınmaz gökdelenler yapılıyor.
Ziraatçı değilim.
Çiftçilikle uğraşmıyorum.
Ama Kırşehir’de çikolata gibi topraklara sahip tarlalarımızın çirkin beton bloklarla dolmasına gönlüm razı olmuyor.
Allah’ın kullarına ikram etmiş olduğu yaşam kaynaklarımız kendi ellerimizle yok diyoruz.
Adı üzerinde Özbağ’dan başlayıp Dinekbağ’ın çıkışına ve Kındam bağları Kızılırmak’a kadar olan ortasında akan ırmağın verimli alanları ne oluyor yok oluyor.
Dünya üzerinde sekiz milyar, Türkiye'de ise seksen milyon insan yaşıyor. Kaba bir yaklaşımla dünya nüfusunun yüzde 1'ini Türkiye'de yaşayan insanlar oluşturuyor.
Bu kadar çok insanı sağlıklı bir biçimde besleyebilmek için tarım yapılabilecek topraklara çok gereksinimimiz var iken biz ne yapıyoruz beton.
Dünyanın en gelişmiş ülkelerinde (ABD, Almanya, Fransa, vb...) bile bugün modern tarım yapılıyor.
Yanı başımızda çölde İsrail Yahudi devleti tarımda ihracat yapıyor.
Bize tohum ihraç ediyor.
Almanya'da, Fransa’da, Belçika’da, Hollanda’da sadece fabrikaların bulunduğunu sananlar;
Zira bu ülkelerde her taraf tarım arazileri korunmakta.
İnsanların yaşadığı konutlar doğanın içine adeta gizlenmiş.
Çirkin görünümlü apartmanlara pek rastlanmakta.
Almanya, Fransa, Belçika, Hollanda gibi ülkelerdeki mükemmel tarım arazilerini görünce bizde niçin böyle çiftlikler yok diye düşünmeliyiz.
Hollanda Konya kadar denir ama tarımda hayvancılıkta sütçülükte peynirde marka ülke.
Siyasi taşlama, şu, bu partiyi suçlama niyetinde değilim.
Kırşehir tarım arazilerinin talan edilmesi beş on yıllık bir sorun değildir. Son kırk yıldır konut hastalığımız iyice arttı.
İnsanlar Atadan kalmış verimli arazileri betonlaştırıyor.
Eline biraz para geçen eve saldırıyor.
Bizde olduğu gibi Sadece inşaat yaparak zengin olmuş bir ülke yok.
Eğitimde, bilimde, endüstride, tarımda çağdaş normları yakalamadan refaha eremeyeceğiz.
Modern tarımın yapılması gereken tarlalara sağlıksız, standartsız apartmanları dikerek yaşanır olmaktan çıkan bir şehir oluyoruz.
Kırşehir halkı siyasi ayrılıklara saplanıp kalmadan konutların tarlaları işgaline dur demelidir.
Ey seçilmişler Şehirleri kirletmeyiniz beceriksizliğinizin faturasını gelecek nesillere ödetmeyin.