Altmış yaş üstü şehirde yaşayanlar hatırlayacaktır.
Kırşehir’de de bazen aynı zaman dilimlerinde bazen de farklı zamanlar da hizmet etmiş üç kapalı ikide açık sinema salonları vardı.
İnsanların ailece anne, çoluk, çocuk, baba, nine, dede eş, dost akraba birlikte gittiği salonlarda bugün eser kalmadı.
Sadece Siyah beyaz Resimlerde anıları kaldı.
Bugün birçok Kırşehirli hatırlamıyordur bile.
Hatta bunlardan bir tanesi büyük sinema yıkıldı, saray ve yeni sinema hala yerlerinde durmakta.
Yazlık sinemaların yerleri beton binalar oldu.
Ankara Caddesinde saray buğday pazar yerindeki yeni sinemalarda o eski günlerinde eser kalmasa da yine bina olarak durmaktalar.
Kuruluş yıllarını bilmesem de o yıllarda insanların tek eğlencesi sinema salonlarıydı.
Köyde şehre göçmüştük, sinemayı büyüklerimizde duyardık, anlatırlardı dinlerdik.
Canlı görmek için yeni filimler geldiğinde çarşıya okul arkadaşlarımızla tatillerde sinemaya koşardık.
O yıllarda Mahalle komşuları toplu olarak yazlık sinemalara giderdi.
Yaşım o dönemlerde sekiz olmasına rağmen yani altmış yetmişli yıllarda hemen her sinemada film izlemişliğim vardır.
Terme caddesine yetmişli yılda yeni bir sinema yapılmıştı loş ışıklar, koltuklar kırmızı deri, sahne açılan perde ilk açıldığı günlerde büyük sinemaya gide bilmek için günler öncesinde bilet alınırdı.
O yıllarda Kırşehir’de büyük eksikliği fark eden, ihtiyaç olduğunu gören işletmeci dört beş ortaklığı ile o günün koşullarında büyük şehirler de bulunan salonlara kafa tutacak şekilde dizayn ettirerek büyük sinemayı kurdular.
Koltuk kalitesi, yer döşemeleri, ışıklandırması, akustiği, sahne büyüklüğü ile mükemmel denilebilecek bir işletme kazanmıştı Kırşehir seyircisi.
Uzun yıllar gerek film seçiminde kaliteden ödün vermeme tavırları, halkın sevdiği filmlerin getirilmesi, konser gösterilerine ev sahipliği, tiyatro oyunları için güzel bir sahne olarak hizmet vererek tarihteki yerini almıştı.
Bugün büyük sinemanın yerinde çok katlı apart ve altı işyeri olarak hizmet veriyor.
Kırşehir konum olarak Ankara-Kayseri gibi iki büyük metropolün ortasında bir şehir olmamıza rağmen sosyal hayat çok akıcı, kabul gören bir seviyede değildi. Dolayısıyla bu anlamda bu tür işletmeler çok fazla açılmıyor Kırşehir ölçeğine göre üç sinema yeterliydi.
Mevcut olan üç sinema,
Seyircisiyle her gün buluşurdu.
Kırşehir yetmişli yılların ikinci yarısından sonra değişmeye başladı.
Azda olsa Büyüyor, gelişiyor.
Mahalle Çevre yolları, geniş caddeler, sokaklar açılıyor alışılagelmişin dışında çok katlı binalar İşhanları, pasajlar imar anlamında görselliğini değiştirdi gönül şehrinin.
Yanlış hatırlamıyorsam yetmişli yıllarda ikinci üçüncü çarşı iş hanları, Ahi Cami karşısına Ahi Çarşısı, Ankara Caddesi’ne Ünal Çarşısı hatta pasaj anlamında ilk İşhanları diyebilirim.
Altmışlı yetmişli yıllarda Sinemalar aynı zamanda gerek sahne sanatları tiyatro konferans, söyleşi, konser vb. için insanları buluştuğu ortak alanlardı artık yok.
Değişen dünya işe birlikte sinema salonları tarihe karıştı yeni sinema salonları AVM’ lerin içerisinde artık.