Taraftarlar sahaya indi, Fenerbahçeli futbolcularla Trabzon sporcu ve tarafları arasında yeşil saha ringe döndü.

“Futbol spor mu, savaş mı?” 
Spor değil savaş diye bilirsiniz.
Futbol müsabakalarında gerginlik bir türlü dinmiyor...
Her hafta süper ligden tutun, amatör ligde olaysız müsabakalar yok gibi.
Son olarak oynanan Trabzonspor, Fenerbahçe maçı sonrası saha yine karıştı.
Taraftarlar sahaya indi, Fenerbahçeli futbolcularla Trabzon sporcu ve tarafları arasında yeşil saha ringe döndü.
Sporda dostluğa, kardeşliğe yakışmayan olaylar oluyor.
Boks spor değil barbarlık diyenler boksörlerin yapmadığını yeşil sahlarda ve dürbünlerde yapıyorlar.
İnsanlar spor seyretmeye gelmiyor kavgaya dövüşe ve boşalmaya geliyor.
Bir haftanın gerginliğini, kızgınlığını, nefretini, öfkesini futbol arenalarında atıyorlar.
Küfür etmekten kavga çıkarmaktan rahatlıyorlar.
Bugün spor alanları halkın boşaldığı alanlar olmuş.
Yüz binlercesi fanatik olmak üzere milyonlarca taraftarın takımıyla hop kalkıp hop oturması...
Afyon gibi bir bağımlılık...
“Futbol spor mu, savaş mı?” 
“Nerede görürsen maç hemen oradan kaç, yoksa ya dayak yersin ya da karakolluk olursun” diye boşa dememişler.
Futbol Bugün geldiği nokta itibariyle bir spor dalı olmaktan çıkarak dev bir şova dönüşen futbolun, geçmişte faşist diktatörler tarafından kitleleri uyutma aracı olarak kullanıldığı gibi, günümüzde de kapitalizm tarafından insanları hasım etmekte muazzam bir araç haline dönüştü.
“Futbol sadece bir spor mu?
Buna ‘evet’ diyebilmek zor görünüyor.
Zira futbol sadece amatörce oynayanlar için bir spor statüsünde kabul edilse de; bugünkü şekliyle ister profesyonelce bu işi yapanlar, isterse de seyredenler açısından sporla hiçbir ilişkinin olmadığı bir gerçek.
Zaten bugünkü şekliyle futbola genel bir bakış açısıyla yaklaştığımızda özellikle kapitalist ekonominin insanları tüketime itmede futbolu bir araç olarak kullandığını görmekteyiz.
Futbol dünyada olduğu gibi ülkemizde de kumar aracı olarak da kullanılmakta.
İnsanları kumara teşvik ediyor, kupon oynayanlar, toto, loto bağımlıları her geçen gün artıyor.
Maçları esnasında ve sonrasında meydana gelen olaylarda ölen ve yaralananlara bakıldığında, futbolun ciddi anlamda bir terör aracı haline getirildiği de bir gerçek.
Her biri birer dev şirket.
Şirketleri ileri götüren ise stratejik kararlar.
Peki, bu spor mu?
Hayır değil.
Peki, futbol spor mu?
Ne yazık ki, artık değil.
“Ölmeye geldik veya karşı kavramıyla “öldürmeye geldik”...
Atılan her golde, düşmana sıkılmış “kurşun” muamelesiyle, kendinden geçme...
Veya tersine, takımın hocasını veya oyuncularını veya karşı takımın taraftarlarını kovalama, yaralama bereleme ve hatta öldürme...
Maalesef gerçek böyle, futbol giderek spor olmaktan çıkıp savaşa dönüşüyor.
Stadyumlar, sadece futbol savaşlarının yapıldığı alanlar olmaktan çıkmalı, düğün, dernek, konser, sergi, sempozyum, panel gibi sosyal faaliyetlerin de alanı olmalı...
Spor savaş değil, kardeşlik diliyle konuşmalı...
Her geçen gün futbol spor olmaktan çıkıyor.