Anadolu’nun her köşesinde şehirlerinde, kasabalarında, köylerinde beş vakit Allah’a davet sesini duyarsınız.

Bundan on, on beş sene öncesinde her minarede ayrı bir davet sesiyle uyandırdık.
Bugün minarelere çıkan ne Cami görevlileri var, nede minarelerde doğal davet sesleri yansımakla.
Mikrofon icat oldu, hoparlörler minarelere monta edildi, merkezi sitemde ezanlar okunur oldu.
Merkezi sistemde öyle hocalar ezan okuyor ki, bitse de kurtulsam der gibi.
Merkezi sitemlerde davetin sahibine çağıranların çağrısı bazen kulaklara hoş gelmediğine şahit oluyorsunuz.
Ezan okuyanların ses tonu bazen kulaklara hoş gelmediğinde şikâyetçi olanlar yok değil.
Hoş güzel içten gelerek okuyanlara sözümüz yok.
Bazen öyle okuyan seslere şahit oluyoruz ki kulağa hoş gelmiyor.
Her insan hoş okuyacak diye bir kaide yok.
Diyanet teşkilatının binlerce namaz kıldırma ve müezzin kadrosunda olan cami görevliler var.
Bunların görevi ezanı okuyup, vaktin namazını kıldırmak değil mi?
Diyanet teşkilatının bu kadar cami görevlisi var, sesi güzel olanlar seçilmeli değil mi diyen insanlara kulak verilmeli?
Hz. Muhammet (s.a.v) döneminde etrafında çevresinde onlarca sahabesi var ezanı Bilal sen oku diyor değil mi?
Neden?
Ezan sesi, Müslümanlar için sadece bir çağrı değil, aynı zamanda ruhları okşayan, kalpleri huzura kavuşturan özel bir sestir.
Ezan sesi, Müslümanları Allah'a ve dine bağlayan en önemli sembollerden biridir.
Bu ses, kişinin inancını tazeleyerek iç dünyasında bir kıpırtı yaratır.
Ezan, Müslümanları bir araya getiren, topluluk bilincini güçlendiren bir çağrıdır.
Bu duygu, insanın içinde bir birlik ve beraberlik hissi oluşturur.  
Ezanın her kelimesi Allah'ı zikretmek ve O'na yönelmek anlamına gelir.
Bu da sürekli olarak Allah'ı anmanın önemini vurgular.
Ezan davettir.
Ezan çağırmaktır.
Ezan bildirmektir.
Ezan duyurmaktır.
Ezanı her zaman güzel sesli insanların okuması lazım değil mi?
Bir Müslüman olarak, kalitesiz hoparlörler, makamında okunmayan baştan savma okunan ezanların en başta ezana saygısızlık olduğunu düşünüyorum.
Diyanet keşke bütün camilerin ses sistemlerini yüksek kalitelileriyle değiştirse.
Temiz, net bi ses çıksa.
Bunun maliyeti de devlet için bi şey olmayacaktır.
Tabi bunda büyük pay okuyan kişide.
Burnundan burnundan okuyor mikrofona.
Adı üstünde ezan, güzel sesli, kulağa hoş gelen insanların okuması gerekli değil mi?
İlimiz için konuşursam merkezi sistemde öyle hocalar ezan okuyor ki, bitse de kurtulsam der gibi.
Her ne suretle olursa olsun yine de dudaklarından Ezan döküldüğü için saygı gösterilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Zât-ı muhteremlerin çok büyükçe bir kısmı Bilâl geleneğinden, meslekî gerektirdiği incelik, zarafet ve nezahetten mahrum oldukları gibi aynı zamanda "meslek ahlâkı" ile tam olarak uzak olmaktalar.
Sonuç olarak, ezan sesi sadece bir ses değil, aynı zamanda Müslümanların hayatına yön veren, değerler veren ve iç dünyalarını zenginleştiren bir semboldür.