Özgür Özel erken seçim olacakmış gibi konuşuyor.
Cumhurbaşkanı kulağını yatırmış hiç oralı olmuyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Niye erken seçime girsin ki daha üç yılı var?
Diyelim cumhurbaşkanı hadi erken seçime gidelim dedi.
CHP’de aday kim olacak o kadar çok başlılık var ki.
CHP’de bu çok başlılık hep oldu ol mayada devam ediyor.
Yirmi iki yıldır seçim oluyor halk sizin düşüncelerinize, söylemlerinize ve liderlerinize oy vermiyor.
Seçmen Yirmi iki yıldır yapılan seçimlerde CHP’yi sandıkta bırakıyor.
Bir düşünüp kendinize bakmıyorsunuz.
Bu seçmen bizi niye iktidar etmiyor diye düşünmüyorsunuz?
Bir olup seçimlere giremiyorsunuz.
Ak partide kopanlarla, milliyetçi olanlarla, PKK sempatizanlarıyla iktidar olmak istiyorsunuz.
Seçmede CHP’yi iktidar etmiyor.
Özgür bey erken seçim olsa sana ne faydası olacak yine kaybedeceksiniz dense de.
Kaybetmekte üzerinize yok çok partili dönemden beri rekor sizde.
CHP’li Özgür Özen bırak sen erken seçimi halk geçim derdinde.
Ülkede can güvenliği kalmamış, eğitim, sağlık, dış politika bunları konuş.
Halkın dertlerini dinle bak ne diyor esnaf, köylü, öğrenci boşta gezenler.
Diyelim ki erken seçim olduğun da halkın geçimine ne sunacaksın..
Son yıllarda halkın tek derdi geçim olduğunu görün.
Senin derdin seçim.
Nasıl olacak dersin.
Bir zamanlar ülkenin tek adamı İsmet paşa vardı, oda her mağlubiyetin ardında erken seçim dermiş.
Her seçimde yenilgiye uğradı sonunda yaşlandı ve CHP’de ölüm ancak ayırmıştı.
Siyasette damga olmuş, Kırşehirli Türkmen Beyi Osman Bölükbaşı vardı.
Parlamento kürsülerinin dobra dobur yiğit siyasetçiydi.
Anlıları o kadar çok ki bunlardan bir tanesi.
“21 Temmuz 1946 seçimleri arifesi.
Açık oy, gizli sayım esasına göre yapılacak seçimlerin öncesidir.
İsmet Paşa, pırpırlı küçük uçakla seçim gezilerinden birine gitmektedir. Yanına meşhur Hatip Osman Bölükbaşını da almıştır.
Amacı ezeli muhalifi DP’li Bölükbaşını biraz yumuşatmaktır.
Uçak Eskişehir taraflarında alçaktan uçmaktadır ve aşağıdaki patates tarlasında çalışan köylüler gözükmektedir.
Uçakta ismet paşanın toru köylüleri görmüş ve dedesine bunlar kim, neler yapıyorlar orda diye sormuş.
İnönü “Onlar köylü demiş. Ekin ekerler, ekinler büyür, onları bize satarlar, biz de onlara bunun karşılığında para veririz, onlar da parayı alınca çok sevinirler demiş.”
Küçük torun, bunu duyunca İsmet İnönü’de: para istemiş bende bozuk yok, Osman amcandan iste! Demiş.
Bunun üzerine Osman Bölükbaşı’nın yanına gidip:
Osman Amca!
Bana bozuk para verir misin, demiş.
Osman Bölükbaşı:
Oğlum parayı ne yapacaksın?
Diye sormuş:
Sevinsinler diye köylülere atacağım, demiş.
Bölükbaşı, taşı gediğine koymak için iyi fırsat yakalamıştır.
İsmet Paşa’nın da duyabilmesi için sesini yükselterek:
Evladım, üç beş kuruş atıp sadece aşağıdaki köylüleri sevindireceğine, dedeni uçaktan atalım da bütün millet sevinsin!
İnönü, o sırada tebessümünü gizlemek için dışarı bakmaktadır.”