İnsanlar takım tutar gibi parti tutuyor.
Kırşehir’de Partiler arası transferler sürüyor.
Dün CHP rozetini takanlar, bir gün sonra AK Parti rozetini taşıyor.
AK Parti’nin gönüllüleri bir başka partiye geçiyor.
CHP’de üye kadınlar AK Parti’ye üye oluyor.
Kırşehir’de CHP çatısı altında kaçıp, AK Parti çatısının altına koşanlar.
AK Parti rozeti takanlar.
Ne diyeyim sizlere CHP’de aradıklarınızı bulamadınız mı?
Yoksa şimdilik ha CHP, ha AKP ya da bir başka parti mi dediniz.
Yarında bir başka parti mi diyeceksiniz?
AK Parti’de yer bulamayanlar ya da bir daha aday olamayanlar başak parti koştular.
Her gün market açılır gibi ülkede siyasi parti kuruluyor.
Parti enflasyonu olan ülkeyiz.
İktidar partisi AK Parti’nin çatısı altında iş, aş, makam var.
Niye katılmasınlar yeni gelenlerle eskiler bir kenara itiliyor.
İktidar partisi her zaman revaçta.
CHP kendi içinde savaşta.
Siyasi partilerin kapıları her vatandaşa açık gel vatandaş sende gel diyor.
AK Parti il başkanı ve ekibi CHP’lilere AK parti rozetini takıyor.
CHP il başkanı açıklama yapıyor.
Ne yapsın CHP’li üyelerine sahip olamıyor AK Parti’ye geçiyor.
Aslında insanlar şunun farkına varmıyor bu partilerin siyasi görüşü aynı tek farkları tabelası ve parti isimleri.
“Kasapların tartışmasında
Koyunların taraf tutması,
Koyunların kaderini değiştirmez.”
Toplumsal hayatta da benzer durumlarla karşılaşıyoruz.
Farklı siyasi görüşler, ideolojiler veya çıkar grupları arasındaki çatışmalarda, sıradan insanlar taraf seçmeye eğilimlidirler. Hangi tarafın "doğru" olduğuna dair tutkulu tartışmalar yapılır, dostluklar ve ilişkiler zedelenir. Ancak unutulmaması gereken şey, bu çekişmelerin asıl mağdurlarının, taraf tutan sıradan insanlar olduğudur. Koyunlar, kendi kaderlerini belirleyemeyecek kadar savunmasız ve güçsüzdürler. Hangi kasabın hangi yöntemi kullanacağına, hangi eti keseceğine dair hiçbir söz hakları yoktur.
Tarafların seçilmesi, belki duygusal bir teselli sağlar, belki bir umut ışığı yakar, ancak sonuç değişmez.
Koyunlar, hangi kasabı seçerlerse seçsinler, kesilmekten kurtulamazlar.
Koyunların hikayesi, bize önemli bir ders veriyor:
Güçlüler arasındaki kavgalarda taraf olmak, kendi derdimize derman bulmak değildir.
Asıl mesele, bir araya gelerek kendi kaderimizi çizmek için mücadele etmektir.
Yoksa kim kazanırsa kazansın koyunlar için sonuç yine değişmeyecek.