Halkın derdi geçim; muhalefetin derdi ise erken seçim.
İktidar yerinde memnun, ancak siz ne olacak dersiniz?
Her iki seçimin üzerinden çok uzun bir zaman geçmedi.
Ey iktidar, ey muhalefet, bırakın seçimi!
Halkın geçimine bakın.
Halkın durumu ne, onu sorun; çünkü yukarıda cebiniz yerinde, geliriniz ise halkın sırtında.
Bir eliniz yağda, diğer eliniz balda…
Vatandaşın hali ne, hiç sormuyorsunuz.
Muhalefetin derdi halkın derdi değil, işin aslı erken seçim.
Peki, erken seçim olduğunda halkın geçimi mi düzelecek?
Cebinde parası mı artacak, alım gücü yükselecek mi?
Mutlu bir hayat mı yaşayacak?
Ramazan ayı gelmiş, çarşı pazar adeta ateş pahası olmuş.
Mahalli seçimlerde başarılı çıkınca muhalefet gözünü erken seçime çevirdi. Ancak seçimlerde bugüne kadar geçen sürede muhalefet halka ne vaat etti?
Ak Parti karşısında başarılı olamayan muhalefet, erken seçimle halkı kandırmaya çalışıyor.
Bir yanda mevcut Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir kez daha aday olmasının yollarını aradığı görülürken, diğer yanda muhalefetin kendi içinde “kim olacak” tartışmaları hâlâ netlik kazanmış değil.
Muhalefetin genel başkanı kim, CHP’de söz sahibi olan kimiler belli değil; hatta genel başkan susturulmak isteniyor.
İstanbul Belediye Başkanı kendini cumhurbaşkanı görürken, Ankara Belediye Başkanı “Bende varım” dese de kenardan “adayımız sensin” diyecekler diye bekliyor.
Üç başlı bir CHP görüntüsü ise halka güven vermiyor.
Mevcut Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anayasa hükümlerine göre bir kez daha aday olamayacağını bilmemize rağmen, bu engeli ortadan kaldırmak için hummalı bir çalışma içinde olduğu hepimizce gözlemleniyor.
Milletimizin bu kadar ağır ekonomik sorunları varken, vatandaşımız sabahın ilk ışıklarından gece yarılarına kadar ekonomik sıkıntılarla boğuşuyor; erken seçim süreci ise şu an sadece suni bir gündem.
“Önceliğimiz vatandaşın rahat bir nefes almasıdır” diyen kimse yok.
Önümüzde Ramazan var.
Milyarlarca Müslüman, eğer sağlık açısından bir sakınca yoksa engel bir durum oluşmuyorsa, sahura kalkacak ve bir ay boyunca oruç tutacak. Normalde, böylesi uhrevi bir ayda temel gıda maddelerinde bir ucuzluk olması, en azından fiyatların sabit kalması beklenirken; ülkemizde Ramazan ayının başlamasına günler kala, yıllardır değişmeyen bir şekilde, sanki bir yerlerden talimat alınmışçasına, tüm temel gıda maddelerine olağanüstü zamlar yapılıyor.
Her Ramazan öncesi iftar sofralarının vazgeçilmezi olan pideye zam yapılırken, iftarı hurma ve benzeri iftariyeliklerle açmak artık garibe, mazluma, emekliye hayal oldu.
Artık çok net:
Yukarıda siyaseti yapanların gündemi, aşağıdaki vatandaşın derdiyle aynı değil.
“Tencerenin değiştiremeyeceği iktidar” ifadesi ise seçimlere iyiden iyiye ağırlığını koymuş durumda.