Katil Devlet Sahneye Çıkınca Dünya Yine Sessizliğe Büründü!

İsrail, yine bildiğini yapıyor.
Katil devlet, imansızca, insafsızca, durmadan kan döküyor.
Çünkü karşısında caydırıcı bir ses, bir yumruk, bir direnç yok!
Dünya sadece izliyor.

Gazze’de çocuklar ağlamıyor artık…
Çünkü ağlayacak kadar bile hayatta kalamıyorlar.
Yıkıntılar arasında cansız bedenler toplanıyor.
Secde hâlindeki Müslümanlar hedef alınıyor.
Bir yanda iftar sofrası kuruluyor, diğer yanda bomba patlıyor.
Bir yanda sahur duası ediliyor, diğer yanda anneler evlatlarını kefensiz toprağa veriyor.

Amerika, İngiltere, Avrupa...
Hepsi şeytanın taşeronluğunu yapıyor.
Birleşmiş Milletler ’den “endişe” açıklamalarıyla göz boyanıyor.
İnsanlık vicdanını yitirmiş durumda.
Birleşmiş Milletler değil, birleşmiş cellatlar topluluğu karşımızdaki!

Ve sözde İslam ülkeleri…
Utanç verici bir sessizlik hâkim.
İsrail'e nota değil, ninni gönderiyorlar adeta!
Kudüs'ün, Gazze'nin, Mescid-i Aksa’nın yanında duran tek bir somut adım yok.
Diplomasi palavraları, "kınıyoruz" tiyatrolarıyla vakit geçiyor.

Nerede bu ümmet?
Nerede bu halkların liderleri?
Nerede milyarların gücü?

Bakın Allah ne buyuruyor:
“Zulmedenlere meyletmeyin, yoksa size de ateş dokunur.”
(Hud Suresi, 113. Ayet)

Ama meyleden çok, teslim olmuş yöneticiler var!
Korkak, sinmiş, koltuklarına yapışmış halde zalimi izliyorlar!
Gazze, her gün kıyameti yaşıyor!

Ama bizim camilerimizde hâlâ hutbelerde adaletten, barıştan söz ediliyor.
Barış kiminle?
Katilin elini sıkmakla mı?
Zulme sessiz kalmakla mı?

Bakın ne diyor Aliya İzzetbegoviç:
“Ölen bizsek, konuşan da biz olmalıyız.”
Ama biz susuyoruz.
Konuşması gerekenler konuşmuyor.
Adı Müslüman olan idareciler İsrail’e destek olanlarla el sıkışıyor.
Yetmedi mi?

Yeter artık!
Bu ümmetin uyanmaya, ayağa kalkmaya, bir ve diri olmaya ihtiyacı var.
Çünkü bu topraklarda dökülen her damla kanın vebali, sessiz kalan herkesin boynundadır!

Ey Rabbimiz…
Zalimlerin saraylarını sars!
Mazlumların duasını kabul eyle!
Bu ümmeti yeniden izzete, adalete ve direnişe kavuştur!
Susturulmuş sesleri haykırışa, bastırılmış öfkeyi adil bir kıyamete dönüştür!