Kim dininin prensiplerini dünyada elde edeceği bir takım menfaatler uğruna göz ardı eder ve onu rafa kaldırırsa bu ayette çirkin görülen zümreye dâhil olmuş.
Ey Müslüman dünyalıklar uğruna.
İktidarlar Makamlar ve koltuklar için.
Çıkarlar ve menfaatler peşinde.
Mal, servet, para aşkıyla.
Dinini, imanını ayaklar altına almayın.
Dünyalıklar şakıyla süslü Man olmayınız.
Bakın iman etiğiniz söylediğinizi kitabınız Kuran’da Allah ne güzel söylüyor.
“Ayetlerimizi az bir bedel karşılığında satmayın” uyarısında bulunur.
Bu ayet sadece o günkü Yahudilere has olarak anlaşılamaz.
Kim dininin prensiplerini dünyada elde edeceği bir takım menfaatler uğruna göz ardı eder ve onu rafa kaldırırsa bu ayette çirkin görülen zümreye dâhil olmuş olur.
Bu “az bedel” dünyadaki makam, mevki, şöhret, zenginlik veya her türlü menfaat olabilir.
Tarihte İsrailoğullarının yaptığı gibi bugün de birçok insan makamlar ve zengin olmak, itibar görmek ve iyi şartlarda yaşamak için dinin ilkelerinden yüz çevirebilmektedir.
“Dininizi az bir bedele satmayın” ayetini esbâb-ı nüzûlünü de dikkate alarak “âlimler” bağlamında değerlendirecek olursak, âlimler eğer Yüce Allah’ın doğruluk ölçütünü bırakır ve kendi doğruluk ölçütlerine göre hareket ederlerse bu da onların ayetleri ucuza sattıklarını gösterir.
“Müslümanım elhamdülillah” demekle bunu hak edeceğinizi düşünüyorsanız, çok yanılıyorsunuz.
Şükrün sahibi Allah’a kul olmakta ölçü amelleriniz olmalı.
Bugün adı Müslüman olanlar tam iman etmemişler.
Kuran okurlar emirlerinden habersiz yaşarlar.
Namaz kılarlar ama kul hakkı yemek üzerlerine yok, tevazu derler ama gösteriş, gurur ve kibir bunlarda, doğruluk derler ama yalan bunlarda, tüyü bitmemiş yetimin hakkı derler ama kamu malını har vurup harman savurmak, çıkarlarına kullanmak bunlarda.
Domuz eti haramdır, domuz eti yemeyiz ama gıybet bunlarda.
Elhamdülillah bankaya yatan para faize gider derler ama finans kurumlarına yatırarak faizi kar payı haline getirdiğini zannetmek bunlarda.
Velhasıl Müslümanız derler ama süslü Man olarak yaşayıp haramı helalleştirmeye çalışmayı da elden bırakmazlar.
Bunlar, kulun Allah ile kendi arasında olan, kendini lanetlenmiş şeytana ortak edip, aldandığı şeyler.
Peki sosyal hayatımız nasıl?
Dilinde Müslüman olan ama dışı süslü Man olanlar, dün cebinde metelik yokken, bugün parayı kazanmaya başlayınca hazmedemediler, ne oldum delisi olup her şeyi hak ettiğini zannederek dünyevileştiler, diğer mahallelerle yarışa girdiler, işte o zaman da gerçek inançları ve gerçek yüzleri ortaya çıktı.
Allah alın size iktidar dedi.
İktidara geldikleri günde hak, hukuk, adalet, yolsuzluk, haksızlık kaldıracağız diyenler bugün bunların içinde yüzüyorlar.
Dünyalık koltuklara kuruldular.
Makamı, parayı ve sekreterleri gördüler Müslümanlıkları süslü Man oldular.