Kırşehirli iş insanı, değerli Kırşehir sevdalısı Ercan Malkoçun yaşayan değerlerimizden ünlü ozan Neşet ustaya yakışır türkü bahçesine her geçen gün iliği artıyor.
Kırşehir’in seyir tepesinde şehre kuşbakışı bahçe şimdiden ilgi odağı oldu.
Ulusal basında haber oluyor.
Sosyal medyada paylaşım rekorları kırıyor.
Birçok ulusal televizyon kanları haber yapıyor.
Bugün TRT haber programında Kırşehir ve Neşet Ertaş Türkü Bahçası tanıtıldı.
Kırşehir’in tanıtılmasında ve böyle bir bahçeyle ulusal basında dünyanın izlemesi gurur verici değil mi?
Kırşehir’in tanıtımında emeği geçen Sayın Ercan Malkoç beyin büyük emeği görmezlikten gelinemez.
Yıllar öncesinde termal suyunun tanıtımda büyük emeği geçen Ercan Malkoç Kırşehir’in termal suyu var, beş yıldızlı otelleri neden olmasın deyip ağ bayır seyir tepesine termal öteli inşa ediyor.
Kırşehir’e hizmet etmek için çalışan iş insanlarının önü açılmalı.
Yapacağı yatırımlarda ilin seçilmişleri, atanmışları ve oda başkanları yanında olmalı.
Yalnız başına kimseden yardım görmeden ilimize kıymetli eserler kazandıran Malkoça “ilimizin seçilmişlerinden iliği olmasa da benim gönlüm Kırşehir sevdası” diyor.
“Ankara’da yaşasam da yatırımlarımı şirin Kırşehir’e yapmaktan mutlu olmaktayım.
Kırşehir benim doğduğum ana vatanım, babamın, Atalarımın yurdu bunun için Kırşehir sevdası bizim gönlümüzde hiç çıkmadı”.
Dünyanın değeri Kırşehir’in gururu büyük ozanının anısına yaptığım bu Neşet Ertaş türkü bahçesi buğun değil yılarca yaşayacaktır.
Türkiye’de bir ilk Neşet Ertaş Türkü Bahçası’nı ziyaret edenler, Ertaş’ın kendi sesinden eserlerini dinleme fırsatı buluyor.
Gönüllerin türkü adamı abdal geleneğinin belki son halkası Beslendiği ata geleneği dolayısıyla gözü tok, gönlü zengin olan Neşet Ertaş, mütevazı yaşamı, sevgi, saygı ve hoşgörüyü ön planda tutan tavırlarıyla hatırlanıyor.
Ozanın, her konserinden önce sevenlerine söylediği "Ayaklarınızın türabı, gönüllerinizin hizmetçisiyim" sözleri ise sevenlerinin hafızasından silinmiyor.
Aslında Türkiye’mizin her bir noktası ayrı bir değer taşıyor.
Her bir noktası birbiri kadar kıymetli, birbiri kadar güzeldir.
Kırşehir’imizde o güzellikler içerisinde gerçekten dünden bugüne tarihi yapılarıyla, doğal güzellikleriyle ön plana çıkan nadide bir şehrimizdir. Keşfedilmemiş birçok yönü ve özelliği olan bir şehirde yaşıyoruz.
Sahip olduğu eserleriyle, miras niteliğinde değerleriyle, Bozkırın tezenesi Neşet Ertaş'ın temsil ettiği Abdal kültüründen gelen sanatçılarıyla bilinen ve müzik alanında UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı'na Türkiye'den dâhil olan ilk şehir.
Kırşehir, Selçuklu ve Osmanlı devletleri zamanlarından kalan tarihi eserleri ve kazı alanlarıyla adeta açık hava müzesini gibi.
Bu güzel şehrin sahipleri sesiz olunca Kırşehir gereği gibi tanıtılamıyor sesi duyurulmuyor.
Seçilmişler Ankara’da gelmiyorlar.
Seçilmiş başkan benim hizmet alanımda değil diyor.
Oda temsilcileri ise bu işin hiç yanına gelmiyor.
Kırşehir sevdalısı iş insanları da gücü kadar ilini tanıtmak için gayretini veriyor.
Kırşehir Ercan malkoç gibi lafta değil gönülde şirin şehir âşıklarının yanında olup iline yatırım kazandırmalı
Kırşehir tarihi bir şehir Hitit, Firik, Bizans, Selçuklu ile Osmanlı dönemlerinden kalma tarihi değerleri ve kaplıca tedavisi imkânlarıyla ön plana bir türlü çıkamıyor.
Selçuklunun ticari şehri konumunda, Osmanlı devletinin mayası olmuş, Şeyh Edebali'nin doğup büyüdüğü, Osmanlı'nın temelini oluşturan Ahilik teşkilatının piri Ahi Evran-ı Veli'nin yaşadığı Kırşehir bir türlü değerlendirilemiyor.
Cacabey Gökbilim Medresesi'ni bünyesinde barındırması.
Sekiz yüz yıl önce eserlerini Türkçe yazmasıyla bilinen Âşık Paşa vakıf hizmetlerinin Anadolu'ya yayılmasına katkı sağlayan Şeyh Süleyman Türkmani'nin türbesinin bulunması nedeniyle Anadolu'nun önemli tarihi kentleri arasında yer alıyor olması yetmiyor.
Bu değerleri dünyaya ve Türkiye’ye tanıtmak gerekiyor.
Şehrin tarihi cevherlerini gün yüzüne çıkarmadıktan sonra kim bilir sizin cevherlerinizi.