Kır­şe­hir’de Bahar’ın Ge­li­şi­ni Müj­de­le­yen ren­gâ­renk çi­çek­ler açmış. Et­ra­fı­mı­za mis gibi ko­ku­la­rı­nı saç­mış.

Kır­şe­hir’de Bahar’ın Ge­li­şi­ni Müj­de­le­yen ren­gâ­renk çi­çek­ler açmış.
Et­ra­fı­mı­za mis gibi ko­ku­la­rı­nı saç­mış.
Kır­şe­hir’i sı­ra­la­yan dağ­lar, ova­lar, kır­lar ye­şi­le bü­rün­müş.
Bahar ye­ni­den doğuş, yeni bir hayat, yeni bir yaşam.
Kır­lar­da, dağ­lar­da, ova­lar­da, köy­ler­de açan çi­çek­ler ba­ha­rın gel­di­ği­ni müj­de­ler.
Ha­va­sı, suyu, do­ğa­sı in­san­la­rı top­ra­ğı­nın ko­ku­su, ana ku­ca­ğı gi­bi­dir mis gibi kokar.
Bir başka Bahar mev­si­mi­nin ge­li­şi gü­zel­li­ği renk­le­ri ile ve muh­te­şem can­lı­lı­ğı hayat dolu güzel bir de­ko­ras­yon gi­biy­di.
Bahar mev­si­mi me­ca­zi ola­rak bir ana­dır...
Çünkü do­ğur­gan üre­ten ya­şa­yan ço­ğa­lan ya­şa­tan, Ta­bi­atın ye­ni­den di­ri­li­şi hay­van­lar­da kuş­lar­da yu­murt­la­ma diğer hay­van­lar­da ise ge­be­lik ve do­ğur­gan­lık ya­şa­nır.
Anne ile yav­ru­la­rın yaşam tarz ile bu­luş­ma­la­rı.
Sevgi ile ha­ya­ta alış­tır­mak şef­kat mev­si­mi­dir.
Kış uy­ku­su­na yatan hay­van­la­rın can­lan­ma­sı yaşam bul­ma­sı­dır.
Göç­men kuş­lar terk etik­le­ri me­kân­la­ra dö­ner­ler.
En be­lir­gi­ni ise ley­lek­tir.
Ley­lek göçü ya­şa­ya­rak Af­ri­ka­la­ra git­ti­ği tah­min edi­le­rek.
Ken­di­si­ne halk ara­sın­da HACİ LEY­LEK de­ni­lir­di.
Es­ki­den ev­le­rin üze­rin­de hep ley­lek yu­va­la­rı vardı.
Ley­lek in­san­lar­la bir­lik­te ya­şa­ma­ya alı­şık bir tür göç­men se­vim­li kuş­tur.
Kış uy­ku­su­na yatan hay­van­la­rın ye­ni­den can­la­na­rak di­renç­li hale gel­me­si.
Göç­men kuş­la­rın yu­murt­la­ma dö­ne­mi.
Ni­sa­nın son­la­rın­da ma­yı­sın baş­la­rın­da ülke ge­ne­lin­de yağ­mur bol.
Mayıs ayı ken­di­ni gös­ter­di top­ra­ğı yağ­mur­la bu­luş­tur­du.
Yağ­mu­ru bek­le­yen çift­çi­nin, hay­van­cı­nın yü­zü­nü gül­dür­dü.
Mayıs ayı ise tüm mev­sim­ler için­de en güzel ay ola­rak da biz­le­re fark­lı­lı­ğı ya­şa­tı­yor..
Ren­gâ­renk ağaç­la­rın ver­dik­le­ri çi­çek­le­ri ile cıvıl cıvıl kuş ses­le­ri...
Gü­ne­şin can­lı­lı­ğı uzun süren bit­mez bahar mayıs gün­le­ri...
Top­ra­ğın bağ­rın­da fış­kı­ran her çeşit can­lı­lar­dan çiçek ve otlar.
Yem­ye­şil top­rak­la süslü bu güzel ba­ha­rın yer yüzü ör­tü­sü içi­mi­zi fe­rah­la­tı­cı bir nimet gi­bi­dir..
Güneş bir baş­ka­dır ba­har­da, ay bir başka doğar, yıl­dız­lar daha çok­tur ge­ce­le­ri.
Suyun daha de­ği­şik olur tadı, top­ra­ğın ko­ku­su buram bu­ram­dır.
Bahar bir baş­ka­dır yeni doğ­muş ku­zu­la­rın, bu­za­ğı­la­rın me­leş­me­si in­sa­na yaşam se­vin­ci ve­rir­di.
Yeni doğum yap­mış ine­ğin, ko­yu­nun ilk sü­tüy­le pi­şi­ri­len ağız, yeni çıkan taze pey­nir­le ya­pı­lan pey­nir­li çö­re­ği, şifa ni­ye­ti­ne top­la­nan bit­ki­ler­le ya­pı­lan ye­mek­ler ye­me­yen ço­cuk­la­ra da ni­ne­le­ri­mi­zin “ Yeyin ha şi­fa­dır şifa…” zo­ra­ki ye­dir­me­le­ri.
Es­ki­de in­sa­na saygı vardı ora­lar­da sevgi vardı bir hür­met, hoş soh­bet vardı pay­la­şım vardı se­vinç­ler, hü­zün­ler hep be­ra­ber ya­şa­nır­dı...
Mev­sim­ler için­de bahar bir başka…
Ba­ha­rı güzel ya­şa­mak di­le­ğiy­le her­kes bahar fe­rah­lı­ğı­nı in­şal­lah gö­nül­le­rin­ce yaşar..