Yine sahte içkiden ölümler başladı.

Gerçi alıştık artık bu haberleri duymaya.
Rakının Sahtesi öldürüyor, bandrollüsü süründürüyor.
Rakının sahtesi haramda bandrollüsü helal mi? 
İslâm Dini’ne inananlar olarak alkollü içkilerin yalnızca sahtesine değil bütününe savaş ilan etmeliyiz. 
İman da akıl da bunu gerektirir.
Ülkede alkolün haramını bilenler tüketiyor kaçak alkolden ölenler camilerin musallasına geliyor.
Merdiven altı ucuz rakı kullananları sarhoş etmiyor bu sefer candan, maldan, yârden, dostlarından ediyor.
Ucuz rakı baldan tatlı diyen ya ölüyor ya da felç kalıyor.
Yeni yıl yaklaştığında, sahte ruhsatsız içki haberleri hız kazanır oldu.
Sahte rakıcılara gün doğuyor.
İnsanlar içkinin sarhoşluğuyla bir yılı sonlandırmak istiyorlar.
İnsanlar Haram helal demiyor içiyor.
Keyif alıp kendinde geçiyor bir daha uyanmamak üzere dünyada göç ediyor.
Her yıl olduğu gibi bu yıl da kaçak alkolden ölenlerin sayısı yükseliyor. 
İçki imal edilen yerler ruhsatsız ise, bunların ürettikleri sahte sayılıyor ve yapılan baskınlarda bulunan içkiler imha ediliyor. Neden? 
Çünkü sahte içki zararlı imiş! 
Ya sahte olmayanı zararsız mı acaba? 
Kesinlikle hayır. 
Peki onlar neden her köşe başında rahat rahat satılıyor? 
Mahalle aralarında caddeler üzerin tekel bayilerinde geçilmiyor.
Meyhanelere, barlara, pavyonlara, birahaneler ruhsat veriliyor içinde bizden olsun dercesine.
Çünkü onlar ya bizzat devlet eliyle, ya da devletin verdiği izin ile satılıyor içiliyor. 
Ne acı bir durumdur Allah aşkına! 
Yahu kardeşim bu zararlıysa, neden üretiyorsunuz ruhsat verip satıyorsunuz insanların kullanmasına zemin hazırlıyorsunuz? 
Yıl boyu harıl harıl üretim yapıp, sonra da "alkol ve zararları" konulu konferanslar düzenleyip zararlarını anlatın. Birde "Yeşilay haftası" kutluyorsunuz.
Allah’ın haram, yasak kıldığını
beşerî kanunlar! 
Onlarsa süslü reklamlarla özendiriyor bile! 
Allah ve Onun yasaları, Cennet ve Cehennem yokmuş gibi yaşayanlar yalnız dünya hayatlarına değil ahiretlerine de yazık etmiş olurlar. 
Allah insanlara günah işleme özgürlüğünü verdiği için bizim görevimiz yalnızca tebliğde bulunmaktadır. 
Biz görevimizi yapmaya çalışıyoruz. 
İnanıp inanmamak, yaşayıp yaşamamak hulasa Cenneti veya Cehennemi tercih etmek insana verilmiş tercih.