Yenilen pehlivan güreşe doymaz derler.
Minderde sırtı kalkmayan pehlivanlar gibi bizdeki seçilmişlerde yenildikçe hırsları artıyor.
Ben niye kaybettim ya da benim partim niye kazanamıyor denmedikçe kaybetmeye mahkûm oluyorlar.
Ülkemizde manzara bu seçim kayıpları liderlerini bir kenar çekmiyor.
Kaybettim ben çekileyim belki yeni gelen daha başarılı olur demiyor.
Koltuk tatlı geliyor yenildiğine bakmıyor aman koltuk ta oturayım diyen siyasetçiler hep oldu olacakta.
Biliyorsunuz bizdeki koltuklar Ceylan derisinden yapılmış olduğu için ayrı bir rahatlık veriyor liderlerine ve parti yöneticilerine.
Bu yaşıma kadar ölmeden koltukta kalkanı görmedim göreniniz var mı?
Bir seçim kaybetmekle ''İstifa mı olur?
Düşüncesi, ne yazık ki her kaybedilen seçim sonrası için tekrarlanan nakarat gibidir bizde.
Sırf siyasi partilerin liderleriyle sınırlamayalım bu durumu.
Her dönem seçimlerin salasını duyan çantayı kapıyor.
Vekillik seçimlerinde aynı yüzler, belediye seçimlerin aynı takım elbiseliler.
Beş yılda bu kaybetmiş yüzler sıkılmada gelirler.
Bir de her dönemde belirli yerlere talip olan insanlar taifesi var.
Belediye başkanlarına bakın!
Siyasi partilerin İl başkanlarına bakın!
İlçe başkanlarına bakın!
Sendikalara bakın!
Odalara bakın!
Derneklere bakın!
Vakıflara bakın!
Belediye encümenlerine bakın!
Muhtarlıklara bakın!
Kendi tüzüklerini medeni ölçülere taşıyamamış, görev alanında yenilenmeden yana tavır almamış STK'lara bakın!
İlle de o beyler o koltukta yıllar yılı oturacaklar.
Kırşehir’deki sivil toplum kuruluşlarını bir gözünüzün önünde canlandırın lütfen.
Kimler kaç yıldır o koltuklara yapışmışlar, hemen fark edersiniz.
Tüzük gereği bir ya da iki dönemi dolduranların bekleme döneminden sonra yine o koltuklara dört elle sarıldıklarını göreceksiniz.
Sanki bu şehirde kendilerinden başka o görevi yerine getirecek kimse yok.
Ayrıca bu tip insanlar, diğer odalar üzerinde de tahakkümlerini yürütürler.
Hangi odaya kim başkan olacak, kararı yine onlar verirler.
Ahlaktan nasibini almamış tüm kurum ve kuruluşlarda bu tip davranışları görmekteyiz ne yazık ki!
Her açılışta, her yemekte, her protokolde onları görürsünüz
Başköşe hep onlara ayrılmıştır.
Beyler!
İstifa ya da aday olmama diye bir müessesenin olduğunu unutmayalım.
Yüzünüzü eskitmeyin lütfen!
Genç kuşaklara kapı aralayın!
Yirmi üç Nisan’da çocukları belediye başkanlığı koltuğuna oturtup boy boy sosyal medyada paylaşırlar.
Gençlerin önünü neden açmazlar o koltukları genç nesillere neden bırakmazlar.
Yeter artık ben bu koltukta eskidim kaçıncı koltuk değişti ben hala değişmedim demezler.
Onu derler mi o zaman boşlukta kalırlar insan olduklarını anlarlar.
Makamlarda altıkları değeri kendinden bilirler.
Amaç hizmet yarışı ise bunu mutlaka yapın!.
Olmaz mı?