Hep anlatırız her zaman da söyleriz, sen bir iyilik yap denize at kul bilmese Haluk bilsin. İyiliğe iyilik her kişinin kötülüğe iyilik ise er kişinin karıdır. İnsan Allah cc yarattığı mahlukatın en akıllısı mahlukların en güzel ahlaklı olandır.
Ömür dediğimiz koca ve bir hayat dediğimiz bit asrı geçmeyen hayat sürdüğümüz bu yaşantı içinde insan oğlunun karşılaştığı çok yaşantılar ve bu yaşanan yılların içinde ömrünün içerisinde geçirdiği pek çok hayat hikayeleri vardır. Bazen anlatılır geçen anılar öyle hatıralar ki bizim beynimizde yer ettiği gibi anlatılan topluluklarda kabul görüp hikayelere masallara geçer de dolaşır r dilden dile. Öyle anılar anlatılır ki kimini ipten alır kimini ipe götürür.
Ummadığın zamanda ummadığın yerde bir güçlükle karşılarsın karşına Mevla birini çıkarır bazen hızır gibi yetişir bazen bütün çilelerin biter. İşte böyle bir hayat.
Bir koyun kuzular başına da sürünün karabaşı bir hafta bekler acıdan kıpırdayacak hali kalmamıştır. Kurda kuşa kaptırmamak için günlerdir başında bekler sahibi geldiği anda uykusuz ve susuzluktan oracığa uzanır halsizlikten. Bir zat yaban ellerinde vefat etmiştir atı günlerce sahibini bekler ayrılmaz başından. Bunların hepsi birer ibretlik hikayedir. Daha buna benzer ne hikayeler ne yaşanmış olaylar. Ne de yaşanacaklar bekler bizi. İnsanı ibretlik olanlar da bazen öyle bir ders alır ki gelir kendine zamanı ve mekânı içinde bulunduğu yeri güzelliklerle bezer.
   Bazen de adam sende diye gülüp geçer. İkisi de insan ikisi de can biri duyarlı biri duyarsız.
  İnsanlar daima yanındakine yakınana bir vefa borcu olduğunu yapılan her iyiliğin bir karşılığı ve buna da karşılık beklememesi gerekir. İnsan dahi bilir zaten kendisine yapılan bir güzelliği ve ona hep saygılı güzel duygulu sevgide kusur etmez etmemeye çalışır. Allah’ın Resulü:
“Bana kendi adınıza altı şeyin güvencesini verin, ben de size cennetin güvencesini vereyim: Konuştuğunuzda doğru söyleyin, söz verdiğinizde sözünüzü tutun, size (bir şey) emanet edildiğinde ona riayet edin, iffetinizi koruyun, gözlerinizi (bakılması yasak olandan) sakının ve ellerinizi (haramdan) çekin.” (İbn Hanbel, V, 323) buyurur
   Öyle ise kul yaratıldı be her şey ona emanet olarak verildi. Sanmasın ki benim her şey titretirim bastığım yeri yürürüm istediğim gibi yaparım deme verdiği gibi alır yanımıza günahlar ve cehennem çukuru kalır yine bir yaz mevsimi cadde ve sokaklar çıplak kadınlar iç çamaşırları ile sokaklarda nerde haya nerde iffet bilin ki Buda emanet geçmeyen gün gelmeyen son bitmeyen ömür gördün mü sen öyle ise bu tende bu canda sana emanet gözünü haramlardan vücudunu yasaklardan koru bil ki sende bir emanetsin. Sahip ol emanetine geçer bu günler fayda etmez son nefes. Dünya doymaz seyri temaşa caddeler dolu olsa da sen kendine gel bil kendinin bir kul olduğunu. Öyle bir geçer ki zaman farkına bile varamazsın. Kulunda Allah’a karşı bir vefa borcu vardır bunu iyi bil oku Kuranı ne diyor bak yaşa ona göre. Gerisi boş gerisi yalan. Günahlarla dolu olmasın geri kalan.
    Sağlıcakla esen kalın.