Diplomalı birçok genç ‘iş bulamıyoruz’ diyor sanayi de ustalarda çırak bulamıyor .
İnsanlık tarihiyle birlikte.
Öğrenici ve öğretici ilişkisi hep olmuş.
Yani öğrenci öğretmen.
Çırak usta.
Günümüzde öğretmen öğrenci ilişkisi devam ederken.
Çırak usta ikilisi yok olmak üzere.
Ülkemizde ve ilimizde ustalık yok oluyor.
Bu her hangi bir meslek için değil tüm meslekler için.
Tarihin derinliklerinde gelen bazı meslekler kendiliğinde yok olurken.
Günümüzde her geçen gün yeni meslekler gündeme geliyor.
Ne hikmetse bu mesleklerin ustası arkadan gelmiyor.
Küçük ölçekli sanayi esnafı çırak bulamıyor.
Fabrikalar ara eleman ve usta arıyor.
Bir ülkenin sanayisi yoksa, o ülkede üretimde yok demektir.
Üretimi olmayan bir ülke her zaman dışa bağımlı olmaya mahkumdur.
Genç nüfusu olan bir ülkeyiz sanayilerimizde çalışacak çırak bulunamıyor.
Çırağı olmayan bir mesleğin ustası olmuyor.
Bir mesleğin devamı her zaman arkada gelecek olan usta çırak ilişkisinin sürmesi.
Bugün çırak usta ilişkisi bitmiş durumda.
Bir an önce yeniden çırak usta ikilisini buluşturmalıyız.
Gençleri yeniden meslek sahibi yapmalıyız.
Meslek sahibi olmak istemeyen gençler boştan geziyor.
Birde günümüzde gençlerin yapacağı işten çok alacağı ücreti soruyor.
Şimdiki gençlerin işi meslek öğrenmeye niyetleri yok.
Kapıdan girer girmez ben bu mesleği öğreneceğim demiyor ne kadar alacağım’ diyor.
Halbuki her hangi bir mesleği öğrenmiş olsa ilerisi için altın bir bileziği olacak ustalarda çıraksız kalmamış olacak.
Bugün gençler bileziği diploma zannediyor.
Diplomada bir bilezik olsa da zanaat zanaat diyorum.
Diplomalı birçok genç ‘iş bulamıyoruz’ diyor sanayi de ustalarda çırak bulamıyor .
Yüksekokul bitiren gençler sanayi meslekleri tercih etmiyor.
Şimdiki gençlerde sabredip meslek edinme düşüncesi yok.
Devlette gençlerin elinde sanat okullarını aldı.
Sanal dünyadan hatta okullardaki eğitimden ziyade gerçek hayatta öğrenilenler, edinilen tecrübeler kişiyi daha sahici yapıyor.
Ustalık-çıraklık ilişkisi bu yüzden ayrı bir öneme sahip.
Geçmiş yıllarda ustalık denince akla toplumda sözü geçen, belli bir saygınlığı olan insanlar gelirdi.
Çünkü ahlaklı özü sözü bir, doğrunun ve haklının yanında, âdil ve hakkaniyetli insanlardı ustalarımız.
Zaten aksi olursa da “pabucu” hemen dama atılırdı.
Toplumda küçük esnafın devamlılığının sağlanması, elinde diploması olan ama hayata karşı tecrübesiz ya da bir çivi bile çakamayan gençler yerine ekmeğini taştan çıkarabilecek, ahlâklı ve terbiyeli gençlerimizin usta olarak yetişmesi güzel.