- Genç yaşta görme yetisini kaybeden 45 yaşındaki Emek Çağatay Aksöz:
- "Dünyada birçok kötülük ve yanlışlıklar oluyor. Bunun tek ilacının eğitimden geçtiğine inanarak gelişime öncelik verip, etrafımdaki insanlara da bir şeyler bırakarak yaşama devam etmeyi istiyorum"
Loading...
Halk arasında "tavuk karası" olarak da bilinen "retinitis pigmentosa" hastalığına yakalanan Aksöz, liseyi bitirdikten sonra görme yetisini yavaş yavaş kaybetmeye başladı.
Lisenin ardından 1997'de Erciyes Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Fizik Bölümü'nü kazanan Aksöz, görme yetisini kaybetmeden 2004'te fakülteyi bitirdi.
İlk üniversitesini bitirmenin sevincini yaşarken hastalığından dolayı 25 yaşında gözleri tamamen kapanan Aksöz, 2012 yılında yeniden eğitim hayatına başladı.
Anadolu Üniversitesi Sosyoloji Bölümü'nü bitirdikten sonra 2020'de ERÜ Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü'nü kazanan Aksöz, buradan da başarıyla mezun oldu. Aksöz, halen Kırıkkale Üniversitesi Matematik Bölümü'nde yüksek lisansını sürdürüyor.
Görme engelli Emek Çağatay Aksöz, AA muhabirine, görme yetisini kaybettiği 25 yaşından sonra hayatın kendisi için yeniden başladığını anlatarak, "Çünkü 25 yaşına kadar hep tipik gelişime sahip bireyler gibi eğitim aldım. Herhangi bir özel eğitim, ders almadım, kaynaşma öğrencisi olmadım. 25 yaşından sonra görme engelli olarak hayata bağlanmaya çalıştım." dedi.
Kalıtsal bir rahatsızlığa sahip olduğunu vurgulayan Aksöz, hastalık nedeniyle birçok kişinin gözlerinin farklı zamanlarda kapandığını dile getirdi.
Hayatını eğitim üzerine yoğunlaştırdığını belirten Aksöz, "Eğitim içerisinde olmayı çok seviyorum. Dünyada birçok kötülük ve yanlışlıklar oluyor. Bunun tek ilacının eğitimden geçtiğine inanarak gelişime öncelik verip, etrafımdaki insanlara da bir şeyler bırakarak yaşama devam etmeyi istiyorum. O yüzden de eğitime ilgi duydum." ifadelerini kullandı.
Fizik, sosyoloji ve ardından psikolojik danışmanlık ve rehberlik bölümlerini bitirdiğini aktaran Aksöz, şunları kaydetti:
"Okurken genel itibarıyla görenlerle beraberdim ve o dönemde belli bir oranda görmem olduğu için genel olarak döküman erişilebilirliği anlamında çok problem yaşamadım ama görsellikte çok problem yaşadım. Yani normal bir arkadaşım bir kitabı bir ayda bitiriyorsa ben 3-5 ayda bitiriyordum. Öğrenme sürecim biraz daha zor oluyordu ama gözlerimi kaybettikten sonra en çok yaşadığım sıkıntılardan birisi kaynak erişilebilirliği."
Aksöz, son üniversitesinde okurken kuşak farklılığı edişesi yaşadığı arkadaşlarıyla daha sonra kaynaşarak güzel anılar biriktirdiğini söyledi.
Okul arkadaşlarından yaş itibarıyla daha tecrübeli olduğunu belirten Aksöz, kendisine sınıfta "hoca" dediklerini, bazı öğretim görevlileriyle de aynı yaşta bulunduklarını, bunun da farklı bir deneyim olduğunu sözlerine ekledi.