Sıcaklık ve kuraklık dünyayı kasıp kavuruyor.Akdeniz kuşağında ki ülkeler bundan çok etkileniyor.Göllerimiz,sulak alanlarımız, nehirlerimiz bir bir kuruyor. Hatırlarım ,hukuk fakültesi’inden mezun olduğum 1974 yılında 200’ü aşkın göl ve sulak alanlarımız vardı. Dün araştırdım bunlardan sadece 20 tanesi kalmış.
Yeraltı suyumuz azalıyor,yakın gelecekte içme suyu sıkıntısı çekebileceğimiz söyleniyor. Milletçe ve devletçe tedbir almak zorundayız. Kuraklığın sonucu gıda krizidir. Vatan topraklarını her türlü tehdide karşı savunmak ne kadar önemli ise,o topraklarda verimli tarım yapmak da o kadar önemlidir.
Tarıma yeteri kadar önem verilmediğinden köylüler, Çiftçiler şehirlere göç ettiler. Şehirler aşırı nüfus aldı. Tarımın cazip hale getirilerek,toprağa dönüş için seferberlik İlan edilmesi gerekmektedir. Köye dönüş yapan, devletin sağladığı kredilerdan faydalanarak hayvancılık yapan, Çiftçilik yapan ve başarılı olup kazanç sağlayan insanlar ,Görsel ve yazılı basın marifetiyle insanlarımıza başarı öykülerinin anlatılması sağlanmalı, gençlere örnek olarak sunulmalıdır.