Türkiye’nin terörle mücadelesini, dünyaya sivil katliamı olarak yansıtan medya şebekelerinin Siyonist ajandayla hareket ettikleri açıktır. ABD’nin kurmak istediği yeni Orta Doğu dengesi Kürt kartı üzerinden gerçekleştirilmek isteniyor. ABD ve batı emperyalizmi, Orta Doğu‘da uyudu devlet kurmak amaçlarını, güya Kürtler köleymiş de onları özgürleştirmek için hareket ediyorlarmış imajı yaratarak gerçekleştirmek istiyorlar. Bunun içinde, PKK ve YPG’yi kullanıyorlar. Hüsamettin Arslan, Batının bu oyununu görerek, Kürtleri gerçek Kürtler, projelendirilen Kürtler olmak üzere ikiye ayırmıştır. Batnın güdümünde olan Kürtler, PKK, YPG’dir. Bu teröristler, Amerika’da, Almanya’da, Fransa’da, İngiltere’de İdareciler tarafından desteklenmekte, Türkiye cumhuriyeti devleti aleyhine gösteriler yapmaları sağlanmaktadır. Yurtdışındaki eylemlerde, Kürtler’in ve LGBT’nin bayrakları yan yanadır. Şimdilerde Almanya sokaklarında, Kürt olduklarını söyleyenler niçin soykırımcı İsrail’le dayanışma eylemi düzenlemektedirler? Kürt kardeşlerimiz bunları iyi değerlendirmelidirler.
PKK’nın maksadı, Kürtleri Müslüman kimliğinden uzaklaştırmak, onları Türklere düşman etmektir. Türkler ve Kürtler, 1071 Malazgirt savaşında beraberdiler. Keza Kudüs’ün Fethi‘nde Selahattin Eyyubi’nin yanında birlikte yer almışlardır Çanakkale Savaşı’nda Türklerle Kürtler omuz omuza savaşmışlardır. Kürtlerin Türkiyeleşmeye ihtiyacı yok. Onlar zaten Türkiyelidirler. Kürtler olmadan bir Türkiye olmayacağına inanıyorum. Diyarbakır’ın ve Hakkâri’nin Türkiye olduğuna inanıyorum. Türkiye’de İktidar ve muhalefet bir araya gelerek, siyasi irade ortaya koyarak, ABD’nin ve batının provokasyonlarını boşa çıkararak; kardeşliğimizi, birliğimizi, dayanışmamızı, sağlayarak, sorunlarımızı medenice konuşarak çözebilecek güç ve iradeyi göstermelidirler.