Onlar, haksızlığa, zulme ve baskıya sesleriyle karşı duran çığlıktır.
Onlar, aşıklarımız, Anadolu’nun halk ozanlarıdır.
Onlar, Karacaoğlan, Dadaloğlu, Pir sultan, Aşık Veysel, Muharrem Ertaş, Neşet Ertaş, Nesimi, Daimi, Reyhani, Aşık Mahzuni Şerif’tir.
Bir daha sazıyla sözüyle dik duran ozanlar gelir mi?
İyi ki, Anadolu toprakları bu güzel insanları yetiştirmiş.
Ünlü ozanlarımızdan âşık Mahsuni Şerif, bir daha gelmeyecek.
Altmışlı, yetmişli yıllara damgasını vurmuş
İktidarların, hükümetlerin çaresizliğini saza vurmuş.
Anadolu, köylüsünün sazda, sözde sesi olmuş.
Duy sesimizi Ankara demiş.
Kimilerine dönek, kimilerine köçek.
Ozanın sözleri Amerika’nın yanında olanları rahatsız etmiş.
Yiğit ozan Yetmişli yıllarda Amerika’ya katil dediği için altı ay hapis cezasına çaptırılmıştı.
Ünlü ozan yetmişli yıllarda Amerikan uşaklarını kızdıracak ne söylemişti.
“Katil Amerika
Defol git benim yurdumdan
Yıllardır bizi bitirdin
Devleti devlete çatar
İt gibi pusuda yatar
Kan döktürür silah satar
Bütün milletlere yazık
Sömürülmüş bağrı ezik
Seni sevenin sütü bozuk
Amerika katil, katil demişti.
“Seni sevenin sütü bozuk” demiş ne güzel demiş bugünde öyle değil mi, Amerika’yı sevenin sütü bozuk olmalı.
O yıllarda Amerika’ya nikâhlanmış bir ülkede Amerika katil demenin cezası olmalıydı. Sen kimsin ki Amerika’ya katil diyeceksin.
Amerika devleti bizim yakın dostumuz, müttefikimiz, NATO kardeşimiz, Amerika’ya katil dersin öylemi.
Bizde seni böyle zindanlara mahkûm ederiz diyerek halk ozanını zindanlara göndermiş. Başkaları buna cesaret etmesin sana verdiğimiz ceza başkalarına ibret olsun.
Ne kadar Türkiye rejimi Amerika katil demese de halkın dilinde Amerika katil.
Meydanlarda Mahsuni’nin Amerika katil sözleri türkü olmuş Anadolu’nun her köşesinde Amerika katil sözleri dinlenirdi.
“Amerika katil “diyerek haykırmamız Mahzuni’nin bizlere bıraktığı en güzel miraslardan biri değil midir?
Her zaman olduğu gibi yetmişli yılarda iktidarlar Amerika’da korkuyordu, Amerika’ya muhalif davranan hükümetlere istediği zaman askeri cuntayı yanına alarak balans ayarı yapıyordu. Bundan korkan iktidarlar seçilmiş yönetimler Amerika amcaları ne derse harfiyen uygulardı.
Amerika devleti gerçekten katiller ve soykırımcılar topluluğu. Bunu görmek için insanlarımızın biraz tarihi bilgisi olması yeterli.
Yer kabuğunun oynaması gibi ne zaman Amerika oynuyor dünya o zaman sallanıyor.
Dünyayı yöneten katiller ve soykırımcılar ordusu ülkelerin iç işlerine burunu sokmaktan korkmuyor.
Kendi menfaatleri doğrultusunda ülkeleri tasarımlamak istiyorlar. Kendi eksenlerinde olmayan liderleri iktidarda edip darağaçlarında sallandırıyorlar. Bu menfaat çete devleti dünde katillerdi, bugünde katiller.
Amerika denilen Avrupa’nın toplamaları, devşirmelerinin kurduğu devletin adı değil mi? “Kurttan kuzu doğmuyor”.
Bunların katilliği kıtanın yerli halkı Kızılderilileri nasıl katledip yok etiyse dünyayı da aynı şekilde yok etmek istemekteler.
Katil Amerika yeryüzünde var oldukça dünya devletlerine rahat yok.
Hele Müslüman toplumların yaşadığı coğrafyada hiç huzur olmaz.
Faşist, diktatör kanla beslenen, Amerika ne zaman bir kıtaya çıkarma yapmıştır, o kıtada açlık sefalet baş göstermiştir. Bu katiller topluğu hangi devleti ablukaya aldıysa o devletlerde halk perişan, vatansız, yurtsuz toplama kaplarında barınır duruma düşmüştür.
Dün Amerika nasıl soykırımcı katilse, bugün yine Amerika katil… Bakın etrafımıza İslam coğrafyası kan gölü.
Bunun baş aktörü kim kıtalar ötesinde gelen hiçbir zaman doymayan çakallar ordusu Amerika değil mi?
Amerika katil, Amerika soykırımcı.
Bunu demekten korkmayın.
ABD destekli hükümetler, kukla liderler şunu çok iyi bilmeliler ki, ABD’de katil devletten dost falan olmaz, kim ABD’yle dost olduysa sonu hep onların eliyle olmuştur.
Ozanlar şehri Kırşehir’de ABD katil diyoruz, demeye de devam edeceğiz.