Tok mide az sonra yine aç, İbrahim a.s "Batıp gidenleri sevmem" demiş. Öyleyse kime sırtımızı dayayalım? Kimin için süslenelim? Kime hoş görünmeye çalışalım? Kime gıvranalım? Kimden yardım isteyelim? Binlerce arzularımız, isteklerimiz var. Kim bize bunları verebilir ki? Ruhumuz, Ebedi bir gençlik, para, kira, hiçbir hastalığın olmadığı, ağrısız, sıkıntısız sevdiklerimizle Ebedi bir Hayat istiyor. Bu aradıklarımız, sığınağımız, bizi bu Dünyaya getiren hayat kaynağımız, her an nefes aldıran Mahbübu Ezeli, bir Allahû Teâlâ dan başkası olamaz. O ki daim hayatta, varlığı kendinden olan, ezeli, ebedi, başlangıcı sonu olmayan, Râhman ve Râhim, Esirgeyen Bağışlayan, kendi icâdı olan 10 üzeri 80 atomlu Evren tasarrufu altında, perde arkasında kendini saklayan, hem uzak, hem yakın, bizlere bizden ,şah damarımızdan daha yakın olan, 99 Esmâül Hüsnâ en güzel isimleriyle kendini tanıtan , nur üstüne nur, müthiş derece de güzel, müthiş derecede zengin, uyumayan, uyku tutmayan, Âlemleri, kendisini tanıtarak, görmek ve görünmek sırrıyla gadap değil, Rahmeti üzere yaratan, Ademi biraz açlık, korku, hastalık, fakirlikle deneyen, sabırla güzel amel işleyenlere, pek büyük ikrâmlar, hediyeler , sevdikleriyle bir Ebedî Saâdet yurdunda misafir edecek olan, çok yakın olan Kıyamet Günü Dünya da ki bütün kabirleri darmadağınık edip, meftalara tekrar can vererek diriltecek olan, ilerde seyretmek üzere her anımız kayıt ettiren, her nefes Cihan kadar kıymetli, hangimizin daha iyi işler yapacağını deneyen, gariplere, masumlara pamuk, ipek, bir çiçek gibi, lâtif, zâlimlere, Müntekim isimleriyle muamele eden, her an, her yerde hazır ve nazır. Bu sıfatlar yalnız ve ancak bir olan Allahû Teâlâdan başkasında bulunamaz.
Öyleyse bizlerde O'nun için süslenelim. Hoş görünmeye çalışıp, rızasını kazanmak için emri mârufla, her nefesi bir gânimet, bir fırsat bilip, yüz takla atarak, bu Saâdet topunu çeleriz. İnşâllah.
Selâm ve Sevgiler.