Tıp fakültesi mezunu bir hekimim. 4 yıldır da Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp, Bütüncül Tıpla uğraşıyorum.4 yıl önce hayatıma giren bu bakış açısının kendimi ailemi ve bana hastalığı ile ilgili danışan hastalarımı şanslı hissettirdiğini söylemek istiyorum. İyi ki bu alanın içindeyim.
Öncelikle Modern(?) Tıp yani batı tıbbı ne yapar onu açıklayalım. Batı tıbbında, hastalanmadan önce , her yıl yaptıracağınız vücudu koruyan uygulamalar yok denecek kadar azdır. Önce hastalanırız sonra da doktorun yolunu tutarız. Gerekli görülürse bir takım tetkikler yapıldıktan sonra doktorumuz bize, biz buna semptom giderici ilaçlar diyoruz şikayetimizi ortadan kaldıran bir takım ilaçlar verir. Bu ilaçlar olmazsa olmazımızdır çünkü burnumuz akıyor nefes alamıyor veya öksürükten uyuyamıyoruzdur. Bu ilaçlar bizi rahatlatır hastalığımız geçene kadar bizi dinlendirir. Ama sık sık hastalanıyor olabiliriz bunlara çözüm olmayabilir.
Batı tıbbı yani Modern tıp acil durumlarda gerçekten hayat kurtarıcıdır.Kısa sürede vücudu geçici olarak rahatlatır. Modern tıpta amaç en son sistem cihazlarla hastalıkları tespit edip yeni hastalıklara yeni ilaçlarla ilaç piyasasını canlandırmaktır. Sizin sağlığınızla değil hastalığınızla ilgilenir. Evet HASTALIĞINIZLA ilgilenir. Önemli olan size hangi ilacı satacağıdır. Tıbbı bir gelir kaynağı olarak kullanır. 20 yıldır şeker ilacı kullanmanıza rağmen şeker hastalığınız düzelmez. Bunun başka bir açıklaması yoktur. Tansiyon yüksekliği teşhisi konmuştur ve siz artık ömür boyu hipertansiyon hastasısınızdır. Ömür boyu tansiyon ilacı kullanmak zorundasınızdır. Tansiyon ilacı veya şeker ilacı sizin tansiyonunuzu veya şekerinizi iyileştirmez bir sonraki ilacınızı alana kadar sizin tansiyonunuzu veya şekerinizi düşürür bu süre en fazla 24 saattir. Yani siz hemen her gün ilaca bağımlı olursunuz.Bu yüzden Modern Tıp yani batı tıbbı ilaç sanayisinin tıbbı haline dönüşmüştür. Maddi kaygı gütmektedir.
Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp(GETAT), Bütüncül Tıp ne yapar bi de bu taraftan bakalım. Bir sorunun nedenini bilmiyorsanız onu çözmeniz de zor olacaktır. Örneğin trafik sıkışıklığı var trafiğin akışına engel olan asıl noktayı rahatlatmadan trafik sorununu çözemezsiniz. Trafiği rahatlatmak için yaptığınız şeyler eğer ana sorunu çözmezseniz günü kurtarıcı çözümler olacaktır tıpkı modern tıbbın günübirlik ilaç çözümleri gibi. Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp , Bütüncül Tıp, Modern tıpla yetişmiş doktorların bir nevi gözünü açtığı bir noktadır. İnsan anatomisini fizyolojisini histolojisini bilen doktorların bakış açısını değiştirerek hastalıkların asıl nedenine indiği, hastalığın oluşma nedeninin bulunduğu , hastalığın tamamıyla ortadan kaldırılıp kişiye tam bir iyilik hali kazandırıp ilaca bağımsız yaşamayı vadettiği tıptır. Kişiyi bir bütün olarak ele alır. Kişinin hastalığa neden olan yaşam tarzını( hareketsiz yaşam), toksin yükünü(sigara,alkol), beslenme şeklini(hazır, paketli, kızarmış gıdalar), vitamin eksikliklerini tespit ederek sağlıksız yaşamı sağlıklı yaşama dönüştürmeyi hedefler. Böyle olunca da sağlıksız bedende sağlıklı bedene doğru dönüşüm başlar. Neticede hastalık yok olup (bu kanser bile olsa) sağlıklı bir yaşama kavuşulacaktır.
Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp ta ilaçla tedavi değil bedenin kendi iyileşme mekanizmaları harekete geçirilir. Vücudun hareketsiz, kan akımı, kan dolaşımı azalmış yerlerine uygulayacağımız küçük dokunuşlar ile o bölgede dolaşım artırılır. Dolaşım artan yere kan gider oksijen gider doku canlanır.
Bütüncül Tıpta kişinin hastalık yapan etmenlerin farkında olması sağlanır. Aslında kişiye kendi sorumluluğunu üstlenmesi istenir. Yani ; hayatında sağlığını bozan davranışları nelerse onları gözden geçirip değiştirmesi istenir. hareketsiz bir yaşamı mı var , zararlı alışkanlıkları mı var , beslenme düzeni mi bozuk , uyku sorunları mı var, vitamin eksiklikleri mi var , stresli bir yaşamı mı var bunları gözden geçirmesi ve değiştirebileceklerini değiştirmesi istenir. Aslında bunlar o günkü mevcut hastalığı ile ilgili değildir. Mevcut hastalığı aslında bir ön sinyaldir vücut ben sağlıksızım demeye başlamıştır. O günkü hastalığı buz dağının görünen kısmı gibi yüzeyde kendini gösteren az bir miktarıdır.
Vücut kompansasyon (denge) mekanizmaları bozulmuştur.Belirtiler ortaya çıkmaya başlamıştır.
Bütüncül Tıpla vücudu sağlığına kavuşturduğumuz zaman kişi sadece mevcut hastalığından kurtulmaz bedeni artık tamamen sağlık kazanmıştır. Tüm organlar daha iyi çalışmaya başlamıştır. Bundan sonraki yaşamında da sağlıklı günler onu beklemektedirler. En iyi verimle ve toksinden uzak bir şekilde çalışan organlar bağışıklığı güçlendirecek metabolizmayı en iyi şekilde çalıştıracaktır.
Sağlık bir bütündür. Hastalık ise o bütünün bozulmasıdır.
Hiçbir kimse iyileşmeyi istemeyen bir kimse kadar hasta olamaz. Bütüncül tıbbın tıkandığı yer burasıdır.
Bugünkü yazımı Bütüncül tıbbı da destekleyen Hipokrat’ın bir sözüyle bitirmek istiyorum.
“Birini tedavi etmeden önce ona sor; seni hasta eden şeylerden vazgeçmeye hazır mısın ?”