Onlar size gün boyu çalıştıklarını, yorulduklarını, fazladan yük taşıdıklarını söylemeyecek. Ama siz baş ağrılarıyla, bulanık görmeyle, ışığa karşı hassasiyetle, göz yanmalarıyla o sessiz şikâyetleri hissediyorsunuz. Göz dediğin, bir ömür boyu kullanmak için verilmiş bir hazine. Ama ona ne kadar iyi bakıyoruz?
Sabahın ilk ışıklarıyla gözlerimiz işe koyuluyor. Telefon ekranından günün haberlerini okuyoruz, bilgisayara bakarak saatlerce çalışıyoruz, akşam yorgun gözlerimizle arabaya biniyoruz ve karanlık yolda farların üzerimize gelen parlak ışıklarıyla savaş veriyoruz. Bütün gün maruz kaldığımız ekran ışıkları, gece far parlamaları, güneşin yakıcı etkisi derken gözlerimiz için adeta bir yıpranma süreci başlamış oluyor. Ve işin en kötüsü, bu yıpranma sinsice ilerliyor. Fark etmeden, azar azar, yıllar içinde göz sağlığımız elimizden kayıp gidiyor.
İşte bu yüzden, gözlük takan herkesin sadece görme problemini düzeltmekle yetinmeyip göz sağlığını da koruması gerekiyor. Gözlük sadece bir cam parçası değil, gözlerinize hayat boyu eşlik edecek bir kalkan olmalı. Antirefle kaplama, işte tam da bu noktada devreye giriyor. Çünkü bir gözlük camı yalnızca numarayı düzelttiğinde, gözlerinize gerçek koruma sağlamıyor demektir.
Bir gözlük camının en büyük sorunu, yansımaları engelleyememesidir. Antirefle kaplama olmayan camlar, ışığı kırar, dağıtır ve gözünüze fazladan yük bindirir. Bilgisayar ekranına bakarken ekrandaki ışık gözünüze doğrudan vurur, gece araba kullanırken karşıdan gelen far ışıkları camınızda parlayarak görüşünüzü bozar, parlak ortamlarda gözlük camınız sizi daha fazla zorlar. Ve bunların sonucunda, gözleriniz farkında olmadan fazladan bir efor harcar.
Antirefle kaplama, ışığı dengeli bir şekilde ileten özel bir teknolojidir. Yansımaları azaltır, ışığın gereksiz dağılmasını önler, gözlerinizi rahatlatır. Bilgisayar başında çalışırken, kitap okurken, gece yolda araba kullanırken ya da gün içinde parlak ışıklara maruz kaldığınız her anda gözlerinizin daha az yorulmasını sağlar.
Kırşehir gibi bir şehirde göz sağlığına ekstra dikkat etmek gerekir. Kışın kar yüzeyinden yansıyan güneş ışıkları, yazın asfaltın üstünden yükselen parlama gözleri ekstra zorlar. Şehir içinde uzun saatler bilgisayar başında çalışanlar için ekran ışığı başlı başına bir yük. Üzerine bir de gece sürüşlerinde farlardan gelen yoğun parlama eklendiğinde, gözlerimiz her gün büyük bir sınavdan geçiyor. Eğer gözlüğünüz antirefle kaplamalı değilse, bu yükü farkında olmadan iki kat artırıyorsunuz.
Gözlük seçerken insanlar genellikle çerçeve modeline, camın inceliğine ya da şıklığına dikkat eder. Oysa asıl önemli olan gözlüğün gözlerinize nasıl bir koruma sağladığıdır. Yalnızca görüntüyü netleştiren bir cam, eksik bir iş yapıyor demektir. Antirefle kaplamalı bir gözlük, sizi sadece daha iyi görmekle kalmaz, aynı zamanda gözlerinizi geleceğe taşır.
Birçok insan antirefle kaplamayı gereksiz bir özellik olarak görüyor. Oysa gerçek şu ki, bu kaplama gözlüğünüzün en önemli parçasıdır. Bilgisayar ekranında saatlerce çalışıyorsanız, gece araba kullanıyorsanız, gün içinde sık sık göz yorgunluğu hissediyorsanız, gözlük camlarınıza bu kaplamayı yaptırmadığınız her an gözlerinize fazladan yük bindiriyorsunuz demektir.
Göz sağlığı, ertelenebilecek bir şey değildir. Bugün gözlerinizi korumazsanız, yarın pişman olabilirsiniz. Bir gözlük yalnızca net görmek için değil, gözleri daha az yormak, onları uzun yıllar boyunca sağlıklı tutmak için de kullanılmalıdır. Antirefle kaplamalı bir gözlük takmak bir tercih değil, bir zorunluluktur.
Gözleriniz sizin için çalışıyor. Peki, siz onların sağlığını korumak için ne yapıyorsunuz?