Enaniyet ben bilirim ben yaparım insana gurur ve kibirden nefsi kötülüklere itmekten başka bir şey değildir.
Yani görevi ehline işi bilene adam kayırmadan sen ben demeden nefsini arzulardan uzak şahsın çıkarı için değil bireylerin çıkarları da göz önüne alınarak yapılmalıdır.
Ha Ömer gibi kendi işinde kendi mumun devletin işinde devletin mumunu kullanmanızdır.
Menfaatler ve çıkarlar daima insanı nefsini arzuları be çıkarları için kullanır. Adam sende devletin malı değil mi gibi sözler bir cahilin bir görev aşkı olmayan kişiler için geçerlidir.
Devletin malı denildiği yine bizde bir deyim varya tüyü bitmemiş yetimin hakkının olduğunu dünyaya teşrif etmeyen hakkının olduğunun çok iyi bilinesi gerekir. Maun (eraeytellezi) süresini çok iyi okuyup mealini içimize sindire sindire öğrenmeliyiz ki bize ne diyor neyi anlatıyor yaptığımız ibadetlerin neden kabul olmadığını ya da hayrını neden görmediğimizin farkına varılması gerekmez mi? Her namazda okunan düğümüz surelerin birde meallerin dinlersek daha da güzel anlarız.
Maun süresine rab bize şöyle buyuruyor: ”Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla.
1. Din gününü (İslam’ı, ahirette ceza ve mükâfatı) yalanlayanı gördün mü?
2. İşte o, yetimi itip kakar.
3. Yoksulu doyurmayı teşvik etmez (önayak olmaz).
4. Şu namaz kılanların vay haline!
5. Onlar namazlarından gafildirler (önem vermezler).
6. Onlar gösteriş (için ibadet) yaparlar.
8. Ve onlar en küçük bir yardımı (zekâtı) da engellerler.
İslam’ın beş farzından biri olan namaz hem dinin direği hem de Müslümanın kalesi evinin duvarı kötülüklerin kalkanıdır. Bugün bu kalkan bizi korumuyorsa ya delikleri var ya da bakıma ihtiyacı vardır. Müslüman o kimsedir ki kimseye zarar getirmeyen helali ve haramı hakkı ile bilendir.
Her şeyin en iyisini yapan ehlini bulan ehline görevi teslim edendir. Ne yetimin malını yedirecek nede başkasına yedirecektir devletin malı da aynen böyledir.
Öyle ise zamanımızda çok Ömerler vardır ya Ömer olacak ya da Ömer’i bulacaksın, bulacaksın ki namerde muhtaç etmeyecek mertleri ayak altına aldırmayacaksın. Büyüklerimiz ne güzel denil” At binenin (iş bilenin), kılıç kuşananın", "Cambaz ipte, balık dipte gerektir", "Başını acemi berbere teslim eden, pamuğunu cebinde taşısın", "Acemi katır kapı önünde yük indirir", "Yarım hekim candan eder, yarım hoca dinden eder."
Sağlıcakla kalın…