Zekeriya Kurşun ’un 1993 deki doktora tezi olan “ Küçük Said Paşa – Sultan II. Abdülhamid’in Gölgesi” 2024 yılında kitaplaştı. Öteden beri okuduğum dönem ile ilgili kaynakçada gösterilen bu çalışmanın kitap olarak çıktığını öğrenir öğrenmez edindim. Vakıfbank Kültür yayınlarından neşredilen eser 415 sayfadan oluşmaktadır.
Küçük Said Paşa, (1838-1914), Osmanlı Devlet ricali arasında hem devlet adamlığı hem de bir düşünür, bir fikir adamı olmayı kendisinde mezcetmiş nadide bir insandır. Abdülhamid kendisini 7 defa, Abdülhamid’den sonra V. Mehmed Reşad dönemi İttihat ve Terakki hükümetlerince de 2 defa olmak üzere toplamda 9 defa Sadrazam olmuştur.
Onun toplamda 3 ciltlik hatıratını, sadeleştirilmiş haliyle 1 cilt olarak Şemseddin Kutlu 1977 de kitaplaştırmıştı. 2019 da Mustafa Gündüz tarafından Ketebe Yayınlarından orijinaline sadık metin olarak tamamı yayınlandı.
Bütün bu çalışmalarda Prof. Dr. Zekeriya Kurşun ’un doktora tezine atıflar vardı. Sayın Kurşun, başta Küçük Said Paşa’nın hatıratı olmak üzere yine onun eserlerinden “Gazeteci Lisanı” , “Tahrirat-ı Umumiye”, “Gazetelerde Neşrettiği Mektuplar” “Said Paşa’nın Kamil Paşa’nın Hatıratına Cevapları” olmak üzere, Arşiv Belgelerini, dönem ile ilgili zengin bir kaynakçayı, 1993 yılındaki çalışmasının üzerine bina ettiği yeni bilgi ve belgeleri didik didik okumuş ve bu eserinde ilmek ilmek dokumuş olduğu anlaşılmaktadır. Said Paşa’nın bir de “Not Defteri” olduğunu öğreniyoruz.
Said Paşa’nın sürekli okuyan, her an kendini yenileyen bir yanı vardır. Sultan Abdülhamid her çetrefilli vaziyette evine bir adam gönderir, mutlaka onun görüşlerine müracaat ederdi. O da bu istenen konudaki görüşünü, etraflıca yazıya döker uzun layihalar halinde padişaha sunardı. Uzun süren hatta en verimli çağlarını mazuliyetle geçiren bu devlet ve fikir adamını, Abdülhamid bir danışman gibi görmekten vazgeçmemiştir.
II. Abdülhamid’den çok çekmiştir. Abdülhamid hafiyeleri aracılığıyla evini sürekli gözetlettirmiş, evine gelenine gidenine karışmış, hatta kızının nişanını bozdurtarak evliliğine karşı çıkması sonucu, kızının üzüntüden verem olup ölmesine sebep olmuş, hayatını adeta zindana çevirmiştir. Bunun çok sayıda örneğini hatıratında yazmıştır.
Abdülhamid bütün bu durumda dahi kendisinin görüşlerini almaya, Said Paşa da halifenin talebini emir telakki ederek kendisine raporlar sunmaya devam etmiştir. Geçen yazılarımdan birinde Abdülhamid’e sunduğu 20 sayfalık bir raporunu “Devleti Yıkılışa Götüren Unsurlar” başlığı altında takdim etmiştim.[1]
Said Paşa Eğitimin önemi üzerinde çok durur. Denebilir ki Abdülhamid dönemi okullaşmanın fikir babası Küçük Said Paşa’dır. Onun tespit ve tavsiyelerine, Sultan itibar ederdi.
Abdülhamid onun için ; “Said Paşa, ayaklı kütüphanedir. Son derece bilgili, akıllı, tecrübelidir. Vezirlerim arasında onun kadar bilgilisi yoktur” dediğini kızı Ayşe Sultan naklediyor.[2]
Abdülhamid Onun zekâsı için şöyle der: “Saltanatım süresince iki liyakatli adam gördüm. Onlardan birisi Said Paşa’dır. Onun aklı hayra da şerre de erer.”[3] (İkinci kişi Âlipaşazade Ali Fuad’dır. )
Neredeyse bütün hayatını okumak, notlar çıkarmak ve yazmakla geçirmişti. Bu yüzden hayatının son günlerine kadar fikri muvazenesini kaybetmemiştir. Paşanın inzivayı sevmesi, mecbur olmadıkça evinden çıkmaması, hatta çoğu zaman tarassut altında tutulması, kendisinde zaten mevcut olan okuma şevkini artırmış ve yegâne dost olarak kitapları seçmesine neden olmuştur. [4]
1 Mart 1914 deki vefat haberini alan Abdülhamid:
“Zavallı Said Paşa da vefat etti. Dün haber alınca alimallah kendimi zapt edemedim. Ağladım. Hatta “Ne ağlıyorsun? O senin hakkında iyi yazmamış dediler. Vakıa son zamanda vefasızlık etti. Her ne de olsa benim bir husumetim yoktur. Kendisini severdim. Âlim, tecrübeli zeki bir adam idi. Vakı buhil (cimri), üstüne başına eğilmez, bakmaz idi. Bu da bir kusur olamaz. Ondan başka da eski adam kalmamış idi. Nihayet o da gitti” [5] demiştir.
Zekeriya Kurşun’un 1993 den beri demlenmiş bu eseri, benim açımdan 2024 yılının en güzel kitabı ve bir şaheser olarak anılmaya layıktır.
[1] https://www.egemanset.com/yazi-devleti-yikilisa-goturen-unsurlar /
https://bayrampasagundem.com/kose-yazilari/devleti_yikilisa_goturen_unsurlar_30-08-2024_1140-923.html
[2] Ayşe Osmanoğlu Babam Sultan Abdülhamid, sayfa:42
[3] Zekeriya Kurşun sh: 377
[4] Zekeriya Kurşun sh: 379
[5] Sultan II. Abdülhamid’in Sürgün Günleri, Hususi Doktoru Atıf Hüseyin Beyin Hatıratı sh: 33,152 den naklen Mustafa Gündüz Said Paşa’nın hatıratı cilt 1 sh: 24