Kırşehir’in Çiçekdağı ilçesi, Ramazan ayının manevi atmosferine yakışır tarihi bir ana tanıklık etti. İlçe tarihinde ilk kez Enderun usulü teravih namazı kılındı. Osmanlı döneminden günümüze uzanan bu köklü ibadet geleneği, Çiçekdağı İlçe Müftülüğü’nün öncülüğünde ve ilçe halkının yoğun katılımıyla gerçekleştirildi.
Çiçekdağı Belediye Başkanı Hasan Hakanoğlu da, bu anlamlı gecede vatandaşlarla saf tutarak Ramazan ayının bereketini birlikte yaşadı. Namazın ardından açıklamalarda bulunan Başkan Hakanoğlu, “İlçemiz tarihinde ilk kez Enderun usulü teravih namazı kılındı. Bu özel organizasyona öncülük eden İlçe Müftülüğümüze, emeği geçen tüm hocalarımıza ve bu manevi atmosferi birlikte soluduğumuz kıymetli hemşehrilerimize teşekkür ediyorum. Rabbim bu mübarek Ramazan ayını cennet vesilemiz kılsın inşallah.” ifadelerini kullandı.
Enderun usulü teravih namazı, klasik Türk musikisinin eşsiz ezgileri eşliğinde ve özel makamlarla kılınmasıyla biliniyor. Maneviyatı ve anlamı yüksek olan bu geleneğin Çiçekdağı’nda ilk kez uygulanması, ilçe halkı tarafından da büyük ilgi ve takdirle karşılandı.
Enderun Usulü Teravih Namazı Nedir?
Ramazan ayının vazgeçilmez ibadetlerinden biri olan teravih namazı, farklı coğrafyalarda çeşitli uygulama biçimleriyle eda edilirken, Osmanlı sarayında geliştirilen ve günümüze kadar taşınan Enderun usulü teravih namazı, özellikle manevi atmosferi ve musiki zenginliği ile dikkat çekiyor.
Enderun usulü teravih namazı, Osmanlı döneminde saray camilerinde ve Enderun Mektebi’nde, klasik Türk musikisinin belirli makamlarda icra edilerek kılındığı özel bir namaz biçimi olarak biliniyor. Bu usulde, teravihin her dört rekatında farklı makamlardan ilahiler, salavatlar ve tesbihatlarla namaz süslenir ve cemaate adeta manevi bir musiki şöleni sunulur.
Musiki makamlarının huşu dolu etkisiyle birleşen bu namaz, özellikle Ramazan gecelerinde kalplere ferahlık, ruha huzur vermesiyle tanınır. Klasik teravih namazından farklı olarak Enderun usulünde, namaz aralarında belirli aralıklarla ilahiler okunur, segah, hüzzam, rast, uşşak gibi makamlar ile sala ve salavatlar cemaatle birlikte seslendirilir. Bu yönüyle hem ibadet hem de bir musiki geleneği olarak asırlardır yaşatılmaktadır.
Günümüzde özellikle İstanbul’daki tarihi camilerde ve bazı Anadolu şehirlerinde Ramazan ayında özel programlarla uygulanan bu gelenek, son yıllarda unutulmaya yüz tutsa da çeşitli camilerde ve müftülüklerin organizasyonlarıyla yeniden canlandırılıyor.
