BİR ASIRLIK ÇINARIN VEDASI

Mustafa Amcamı Uğurlarken

“Her canlı ölümü tadacaktır.”
Bu sözü çok sık söyleriz.
Ama ölümün bizden uzak olduğunu sanırız hep.
Sevdiklerimizden çok uzakta, başka hayatlara dokunur gibi gelir.
Ta ki bir gün o soğuk rüzgâr kendi kapımızı çalana kadar…
Bizim kapımız çaldı ÇAM ailesinin ulu çınarı, ailemizin yüreği, kıymetli büyüğümüz Mustafa amcamız bu dünyadan göçtü.
97 yıl süren ömrünü onurla, zarafetle ve sabırla tamamladı.
Ardında güzel anılar, örnek bir hayat, dualar ve gözyaşları bırakarak…
Onu 1973 yılında Almanya’da daha yakından tanıma fırsatım olmuştu. Bizler de o yıllarda gurbet yoluna düşmüştük.
Gurbetçi ailenin gurbet çocukları olarak.
Babamın yanına gitmiştik.
O dönemlerde, Yağmurlu aşiretinden, Kurtbeli’nden, Yeniyapan’dan kim varsa aynı şehirde yaşardı.
Gurbette, sılayı birlikte yaşardık.
Babam Almanya’ya ilk gidenlerdendi, 1964 yılında Almancı olmuştu.
Sonra kardeşlerini, amca çocuklarını, yiyenlerini, yakınlarını da yanına çağırmıştı.
O yıllarda Amcalar ve akrabalar çocukları için, gelecek için, umutla fabrikalarda çalışıyordu.
Tatil günleri bir araya gelirlerdi; evleri adeta köy odasına dönerdi.
Eski hikâyeler anlatılır, dedelerin yaşantıları yad edilir, Türkiye’den gelen mektuplar gözyaşlarıyla okunurdu.
Mustafa Amcam o kalabalık içinde hep en öndeydi.
Ailenin büyüğüydü ama bir büyüktü ki, kendini ayrı görmezdi.
Babası o daha doğmadan vefat etmişti ama kendisi, dedemizin yanında babamlarla birlikte büyüyerek hepimizin koruyucusu olmuştu.
Köyde de, gurbette de çok sevilirdi.
Hayatı boyunca kimseye yük olmadı.
“Allah bana çok ömür verdi” derdi.
Ve o ömrü, son gününe kadar onurla yaşadı.
97 yıl…
Dile kolay.
Neredeyse bir asır…
“Ben çok yaşadım, babamın ömrünü de Allah bana verdi” derdi.
Hayatı severdi.
Çocukları, torunları incitmeden, severek, koruyarak büyütürdü.
Her karşılaşmamızda gözlerinin içi gülerdi.
Evladına sarılır gibi sarılırdı hepimize.
Sıcacık muhabbetini hiç esirgemezdi.
Mustafa Amcam, biz senden razıyız.
Ne mutlu ki seni hep sevgiyle hatırlıyoruz.
Gönlümüzde iz bıraktın, hatıralarımızda yer ettin.
Rabbim de senden razı olsun.
Bu dünyada çektiğin tüm sıkıntılar, cennete vesile olsun.
Geride hoş bir seda, güzel tanıklıklar ve hayırlı evlatlar bıraktın.
Dilerim ki bir gün cennette yeniden buluşuruz.
Ruhun şad, mekânın cennet olsun amcacığım.
Sizler bir çınardınız.
Ve bizler o gölgede büyüdük.