19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı’nın 105. Yıldönümünü ilimiz stadında çoşku ile kutladık. 35 yıl öğretmenlik yapmış emekli bir bayan öğretmen, pragram bitiminde Vali ve Milli Eğitim Müdürü’ne böyle çoşkulu bir bayram kutlaması düzenlemelerinden dolayı teşekkür ettiğini ve bunun her milli bayramlarda aynen bu şekilde çoşku ile kutlanmasını söylediğini ifade etmiştir.
Bu anlamlı girişten sonra, 19 Mayıs 2024 tarihi Atatürk’ün Samsun’a çıkışının 105’nci yıldönümü Yeniçağ Gazetesi’nin Atatürk’ün “Bu millet esir yaşamaktansa, mahvolsun daha iyidir. Öyleyse ya istiklal ya ölüm” özdeğişi ile Nisan ayının son haftasında yazmaya başladığım yazı dizimize devam edelim. Bu ve buna benzer tarihi olayları yazmamın amacı, gerçekten yaşanmış bu değerlerin unutulmaması ve tekrar hatırlanmasıdır.
Mustafa Kemal Paşa, 15 Mayıs 1919’da Yunan birliklerinin İzmir’e çıkması olayını dikkatle izlemektedir. İleriki günlerde üzerinde daha da önemle durarak, yurt çapında tepki göterilmesini isteyeceği bu konuda, Samsun’a çıkışının hemen ertesi günü (20 Mayıs), Sadaret (Başbakanlık) gönderdiği bir telgrafta şöyle der;”…İzmir’in Yunan askeri tarafından işgali olayı, yakından temasta bulunduğum milleti ve orduyu düşünülemeyecek ve tarif edilemeyecek derecede içten yaralamıştır… Ne millet ne de ordu, varlığına karşı yapılan bu haksız tecavüzü sindiremeyecek ve kabul edecektir…” Aynı konuda 23 Mayıs’ta 15. Kolordu Kumandanına gönderdiği bir telgrafta da, “… Mitingler yapılarak İzmir’in işgalinin” protesto edilmesini “ ister.
SAMSUN’DA UZUN SÜRE KALMAK NİYETİNDE DEĞİLDİR
Böylece, sivil ve askeri otoritelerle sürdürülen bu sıkı ilişkiler sonucu, geniş bir bölgede halkın milli mücadeleye inandırılması ve milli teşkilat kurulması çabaları gelişir. Bu sırada İstanbul’da İngilizlerin telaşa düştükleri görülür. Nitekim M. Kemal Paşa’nın Anadolu’ya geçişinin yaratacağı muhtemel tehlikeyi önceden sezemediğinden önleyememiş ola Karadeniz Ordusu Başkomutanı General George F. Milne, 19 Mayıs’ta İstanbul’da Harbiye Nezaretine ( Milli Savunma Bakanlığı) bir yazı göndererek , “9. Ordunun bir teşkilat gereği lağvedildiği anlaşılmışken, 9. Orduya bir Kurmay Başkanı ile büyük bir kurmay heyetinin niçin Sivas’a gönderilmiş olduğunun anlaşılamadığını…” sorar. (Devam Edecek)