"Hâkim; hakîm (kendisini gerçek dışı bilgilerden ve nefsânî arzulardan alıkoyan, düşünce istikametine ve davranış selâmetine sahip bulunan kimse), fehîm (anlama kabiliyeti yüksek, bilgin, idrak eden), müstakîm (dengeli ve dosdoğr u), emîn (güvenilir, sözünde duran, başkalarından korkmayan), mekîn (vakarlı, güçlü) ve metîn (dayanıklı, sağlam) olmalıdır." (hakim; bilgin, zeki, doğru, güvenilir, vakar sahibi, sağlam olmalıdır.) Ülkemizde, 84 Hukuk Fakültesi var. Bu fakültelerin birçoğunda yetkili, bilgili akademisyen yoktur. Öğrenciler iyi bir eğitim alamamaktadır. Her ne kadar eğitim ve öğretim süresi 5 yıla çıkarılmış ise de, araç-gereç ve hoca yoksunluğundan iyi öğrenciler yetişmemekte, ezberci nesiller hukukçu olarak mezun olmakta. Okullarda uygulama yoktur. Fakülteyi tamamlayan çocuklar hakimlik sınavına giriyorlar, sınavı geçenlere 6 ay eğitim veriliyor, bu eğitim sonrasında kura çektirilerek hakim olarak atanıyorlar. Yukarıda sayılan vasıfların birçoğundan yoksun olan bu insanlar hakim olarak adalet dağıtmaya çalışıyorlar. Dosyalar yığılıyor, en basit dava 3-4 yıl sürüyor, insanlar mahkeme kapılarında sürünüyor.
Bilindiği üzere adalet, eşit olan iki taraf arasında hak ile haksızın ayırt edilmesi ve bu ayırt etmede hakkaniyetli davranılmasıdır. Devletler adalet varsa yükselir, güçlenir, büyür. Hz.Ömer, "El-adl-ü esasü'l- mülk (adalet mülkün temelidir.)" demiştir. Mülkün direkleri çatırdıyor. Hakim ve avukat olarak 50 yıl bu millete hizmet eden bir şahıs olarak, hükümete tavsiyem, acilen konuya eğilip, ehil, bilgili, tarafsız, bağımsız, adil, hakkaniyetli hukukçuların yetişmelerini sağlamalıdırlar. Millete borçlulardır. Not: Mecelle-i Ahkâm-ı Adliye, 1868-1876 yılları arasında Ahmet Cevdet Paşa başkanlığındaki bir komisyon tarafından derlenen İslami Özel Hukuk kurallarıdır.
[09:57, 28.09.2024] Tuğba Gül: Alman düşünürü Nietzche, "Denizleri seviyorsan dalgaları da seveceksin, sevilmek istiyorsan önce sevmeyi bileceksin." demiştir. Allah resülü de "Allah'ım beni sevginle rızıklandır." diye buyurmuştur. Yine peygamberimiz, "İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olanıdır" diye buyurmuştur. Bundan 30 yıl önce ülkemizde sevgi, hoşgörü hakimdi. İnsanlar birbirlerini öldürmüyorlardı. Kadın cinayetleri yoktu. Komşusu aç iken insanlar tok yatmazlardı. Hayırda ve iyilikte yarışırlardı. Şimdi ise suçlular caddelerde, sokaklarda aramızda geziyorlar. Ülkemizde barışı, sevgiyi ve hoşgörüyü hakim kılalım. Çocuklarımız zehirlenmesin, masum insanların kanı akmasın. Memleketimiz ve tüm dünya huzur ve bereketle dolsun. Açlık, sefalet ve yokluk ülkemizi terk etsin.